Tamer Mostur

Şirketlerde Markalaşmanın Önemi ve Stratejileri

Tamer Mostur

Markayı yaratan kişi sizsiniz diye onu pazarlayacak kişi de siz olacaksınız şeklinde bir kural yok. Bu yanlışa düşen firmalar vizyon ve misyonları ne denli düzgün olursa olsun ürünü pazarladığı sektör ve kitle ile uyumlu bir bağ oluşturamayan yöneticiler sayesinde başarısız olabiliyor.

Markanızı temsil noktasında bir isim belirleyeceğiniz zaman çoğu firma sahibi hemen bu göreve kendileri talip oluyor.Bunun için haklı nedenleri, haklı güvensizlikleri de var olduğu için bu talep onlara çok da doğru gözükür.Oysaki ne denli haklı endişelere sahip olunursa olunsunlar, seçimlerini liyakat ölçülerinde yapmalıdırlar.Ayrıca unutmamak gerekir ki sonuç, kişisel başarı değil şirketin ya da markanın başarısı olmalıdır.

 Marka oluşturulurken firmaların yaşadığı en büyük endişelerden biri, bu göreve atayacakları kişi ya da kişilerin bir gün kendilerini terk etmesidir.Bu haklı bir endişedir ama sadece bu korkudan ötürü akraba ve dostları bu göreve atamaya kalkmak da hedefe uygun bir seçim olmayacaktır.Burada önemli olan hedef kitleyle doğru iletişim kurabilecek, markayı en iyi temsil edebilecek, sempatik, vizyon sahibi, uzmanlığından emin olduğunuz, sözüyle güven uyandıran bir kişinin belirlenmesidir.Kendini şirket sahibinden daha fazla marka üzerinde hak sahibi gibi gören kişilerse zaman içinde sempati yerine antipati uyandırırlar.Özellikle de tüketiciler, bu tip ucuz taraftar numaralarına kanmayacağı için bu noktada yapılan çalışmalara harcanan emekler boşa gidiyor.

Markalaşmada diğer bir konuda çalışanlarınızın eğitimidir. Eğitim Şart! Konunun uzmanları tarafından iletişim, pazarlama-satış teknikleri, teknolojilerden faydalanma ve ürün eğitimleri verilmelidir. Bu eğitim için profesyonel ve seçkin halkla ilişkiler ya eğitim ajanslarından yardım talep edilmelidir.İletişim söz konusu olduğunda bilginizin ne kadar üstün olduğunun önemi yoktur. Tüketiciler size yönelttikleri soruların cevaplarını almak isteyeceklerdir.Oysa sizin söylemek istediğiniz/isteyeceğiniz daha çok şeyler vardır. Bu noktalarda ustalıkla soruları kendinize çevirmenin yolu da bu eğitimlerden geçer.Ayrıca kullanılacak beden dilinin, konuşmadaki samimiyet faktörünün dozajının, ürün bilgisi eğitiminin, satış ve pazarlama tekniklerinde benimsenmesi gereken dilin sırrı da yine bu eğitimde saklıdır. Hitap gücü kuvveti, pozitif elektrik veren, empati yeteneğine sahip bir baş temsilci seçmiş dahi olsanız onu bu iletişim anahtarları ile zenginleştirmeden piyasaya göndermeyin.

Seçtiğiniz yöneticiler firmanın, kurumsallaşma sürecine katkıda bulunan çalışmalara imza atan, kurumsal iletişim, reklam ve halkla ilişkiler, marka iletişimi, pazarlama iletişimi alanlarında yenilikçi olmalı piyasayı takip etmeli rakiplerin ikame ürünlerini incelemeli swot analizleri ile markanın iyi ve kötü yönlerini değerlendirmelidir.Tespit ettiği eksiklikleri tamamlamalı, yanlışlardan derhal vazgeçmelidir.Yeni dönem pazarlama stratejileri ile ilgili de araştırmalar yapmalı, yenilikçi ve etkin iletişim sistemlerini kurgulayarak fark yaratan projeler hayata geçirmelidir.

Markalaşma süreci içinde sizin için en önemli adımlardan birini atarak tanıtım çalışmalarına başladınız. İsteğiniz ve talebiniz yaptığınız harcama karşılığında hızlıca geri dönüş almak..Bir an evvel firmanız haklı ününe kavuşmalı, rakiplerinin arasından sıyrılarak sektör lideri olmalı, yatırdığınız parayı size geri kazandırmalı ve her şeyden ötesi 7’den 70’e herkes tarafından kabul edilmeli… Bu beklenti içinde olmakta kendinizce haklısınız ama atladığınız bir nokta var.İyi neticelere ulaşmak için gösterilmesi gereken sabır ve bekleme süresi… Nasıl ki bir bebeğin dünyaya gelmesi,tohumun filizlenmesi, çiçeğin açması ve daha nice örneklendirilebilecek güzel oluşumlar için zamana ihtiyaç varsa şirketinizin markalaşması için de zaman ihtiyaç vardır.

Pek çok şirket yapılacaklar listesini tasarlarken;strateji üreticilerini,halkla ilişkileri,reklam,kurumsal iletişim gibi tanıtım faaliyetlerini organize edecek departmanların kurulmasını ya da bu işleri yapacak yardımcı firmaların bulunmasını bu listenin en alt sıralarına terk ederler. Oysaki oluşumla kurumsallaşma el ele yürümesi ve büyümesi gereken zincirin halkalarıdır. Birimler arasındaki bu zincirin halkalarının birinin dahi kopması veya gevşemesi şirkete ve markaya onarılması güç zararlar verebilir. Bu uyumlu çalışmaları şirket sahiplerinin adaletli bir şekilde sağlaması gerekmektedir.  Başarı için gereken şartlardan biride ekip çalışmalarıdır. Buna marka inşası denilebilir ki hiçbir inşaat sadece gerekli olduğunu düşündüğünüz çimento, demir ve tuğla ile yükselemez. Başarılı projelerin tümünde, temel atmadan anahtar teslimine uzanan tüm süreçler planlanmıştır. Önce bunun bir kaba inşaatını çıkayım sonra süslemesini yaparım diyerek işe başlayanların büyük kısmının çabaları hüsranla sonuçlanmıştır. 

Ülkemizde ne yazık ki bugün dahi reklam ve tanıtımın önemi bilinmemektedir.Sürece sonradan dahil edilen kişi ya da kurumlardan kısa vadede büyük çözümler beklenmektedir.Nice şirketler markalaşmak adına çıktıkları yolda el sıkıştıkları yöneticilerinden üç-dört ayın sonunda kanlı bıçaklı yol ayrımlarına gelmişlerdir. Sık duyduğum söylemlerden biride “neler vaat ettiler kaç ay geçti ortada bir şey yok!”size kısa vadede etkili bir marka oluşturacağını söyleyenlerin yalancı olduklarını söylenebilir.Bu noktada iğneyi kendine batırma zamanının geldiğini düşünüyorum. Aceleci davranan sizsiniz.Onlar ise sizinle aynı yola çıkmak için üzeri cilalı kelimelerle, size duymak istediklerinizi söyleyenler.Hiçbir kimse, hiçbir toplantıda oturup da sizi gerçeklerle yüz yüze getirmek istemeyecektir.Hepsi dokuz olan köylerden kovulmayı kim ister? Onuncu köyden korkarlar.

Plansız Program Olmaz!Eğer toparlamak gerekirse, etkili bir markalaşma zaman alır. Hatta pek çok durumda, markaya yönelik çalışmalar bir anda sonuç vermez. Halkla İlişkiler çiftçilik yapmaya benzer. Ne kadar çok tohum eker,su verir,bakımını yapar,özen gösterir,zaman harcar ve beslerseniz o kadar verimli hasada sahip olursunuz.İşte bu nedenle markalaşma sürecinize zaman tanıyın, sabır gösterin, emek verin… Kısa sürelerde elde ettiğiniz dönüşlerin başarısına güvenmeyin. Onları büyütmeye ve sürekli kılmaya çalışın. Sık sık birim yöneticileri ile toplantılar yapın. Fikir jimnastiği yapın. Planlayarak ilerleyin ve her adımda “bir” planı hayata geçirdiğinizden emin olun. Ve unutmayın plansız program, programsız başarı olmaz!

Kazancı ikiye katlamak dergi-kitap kapaklarında yazdığı gibi abartılı zenginlik maceralarını dinleyerek ya da birtakım sanal sihirli değnekler hazırlayıp ya da bunlara para harcayıp sonrada hiç bir şey yapmadan oturup işlerin iyi olmasını beklemek olmamaktadır, olmayacaktır, bu kadar profesyonel firmanın içinde başarının kolay olmadığı aşikar olarak anlaşılmıştır. Günümüz şartlarında her üretici, her tacir veya en basiti bakkalın derdi zaten dar olan Pazar koşullarını nasıl iyileştiririm olmaktadır.

Koşulları iyileştirmek ise toplumun ilgi odaklarından yada göz alışkanlıklarından farklı yöntemlerle dikkat çekerek pazarlanan ürünlerin öne çıkarılması ile  mümkün olmaktadır..

Bunun için öncelikle bütçeye uygun tanıtım yöntemini ya da yöntemlerini bulmak gerekir.  Bu yöntemler öncelikle her ne kadar klasikte olsa bir tabela sahibi olmak, daha sonra el ilanı bastırıp güvenilir bir ekibe dağıttırmak, arkasından da uygun bir broşürle tüketici ziyaretlerine gitmek olarak sıralanabilir.. Bu oluşum tamamlanıp firma yetkilisi imajı, dekorasyonu, katalogu, inserti ve kendisini hazır hissettiği anda fuar ziyaretlerine gitmek en hızlı ve geçerli çözüm. Ama bunun için birebir görüşmeye ve bilgi birikimine sahip olmak sorulan her soruyu cevaplayabilecek kadar yaptığımız işe hakim olmalıyız..

 

Hayırlı ve bol kazançlı günler..

 

Yazarın Diğer Yazıları