COVİD ile tanışalı 9 ay oldu. Biz onu o da bizi çok sevdi. Atalarımızdan öğrenmişiz; geleneğimizde misafir baş tacıdır. Nitekim de öyle ki yaptık. Kafelere, alışveriş merkezlerine, parklara, tatillere, seyahatlere bile yanımızda götürmekten çekinmedik misafirimizi! O da bizi ve yaptıklarımızı çok sevmiş olacak ki misafirliği uzattıkça uzattı.
Bu misafirlik sürecinde bizlere kapı komşu, akraba, eş dost ,arkadaş ve hatta yöneticilerimiz bile yardımcı olmaktan çekinmedi.
COVİD’in misafirliğini bitirmeye bizim de misafiri göndermeye çok da niyetimiz yok gibi. Olağanüstü bir dönemi yaşarken olağanüstü tedbirlerinde alındığına tüm dünyada olduğu gibi kendi ülkemizde de şahitlik ediyoruz. Destek paketleri, ekonomik tedbirler, kısıtlamalar her gün yeni yayımlanan genelgeler etrafımızı kuşattı ve bu uzun süreç bizleri öğrenilmiş çaresizlik içerisine iterek neredeyse her şeye tepkisiz, ümitsiz , mücadelesiz ve çaresiz hale getirdi.
Toplumu, hele de eğitimi ilgilendiren konularda alınan kararlardaki istikrarsızlık bizi, milletimizi, geleceğimizi daha da büyük ipotekler altına almaya başladı. Alınan kararlar bir tsunami etkisi ile çocuklarımızın eğitimini önüne katıp götürüyor.
Ne garip ki ülkenin eğimindeki düşüşü ve eğitim sektörünün çığlıkları turizm sektörünün talepleri, borsadaki kurların düşüşü, ABD’deki seçim sonuçları kadar dikkat çekmedi. Yaşadığımız bazı şeylerin telafisi vardır; bu yıl yakalayamadığın turist sayısını seneye yakalayabilir, kurlardaki yükselişi tekrar düşürebilirsin ama eğitimdeki kaybı... sorarım size nasıl ve ne zaman düzelteceğiz?
Gelin yol yakınken eğitimin üzerindeki kısıtlamaları kaldıralım kontrollü yaşamla eğitimimize sahip çıkalım. Düşünün ki dört kişilik bir ailede anne ,baba, kardeş işine gücene gidecek bunlar risk oluşturmayacak ama çocuk okula gidecek risk altında olacak bu durum ne akli melekelere nede bilime uygun bir gerekçe. Sokağa çıkma yasağı olacaksa öğrencilerimiz haricinde biz evde kalmaya hazırız. Eğitimi çare olmayan online eğitime mahkum etmeyelim.
Bu arada Türkiye’nin eğitimdeki en önemli parçası ve paydaşı özel öğretim kurumlarının sesine, taleplerine azıcık kulak vermeye ve diğer sektörlere hele ki turizm sektörüne verilen desteklerin bir kısmının en azından onda birinin eğitim sektörüne aktarılmasının vakti gelmedi mi?
