Bir tarihin, yeniden doğuşun, kabullenmeyişin, dik duruşun, millet olma ve ülkece tek yürek olarak, fütursuz bir kalkışmaya karşı durmanın günüdür 15 Temmuz…
Destanlar yazılabilecek, tarih kitaplarında sayfalar dolusu anlatılacak milli bir kahramanlığın günüdür 15 Temmuz… Hain Fetö örgütünün Darbe kalkışmasına boyun eğmeyen asil Türk milletinin yediden, yetmişe göğsünü hiç düşünmeden vatan için, Bayrak için siper ettiği, anlımızın akıyla çıktığımız Türk gücünü tüm dünyaya kanıtladığımız, uğruna şehitler verdiğimiz, gazilerle dolu bir kanlı gece…
Büyük bir özveri ve titizlikle bu tarihi günü ölümsüzleştirmek adına hazırlamış olduğumuz 15 TEMMUZ MALATYA DESTANI adlı ansiklopedik kaynağımız Malatya başta olmak üzere neredeyse tüm ülkenin sivil toplum kuruluşlarına gönderilmiştir. Okuyucularımızdan duyduğumuz övgü dolu cümleler bu denli bir kaynağı hazırlamakla çok doğru bir karar verdiğimizi bizlere bir kez daha kanıtlamıştır.
Ülke olarak yeni bir yönetim şekli olan başkanlık sistemine geçiş dönemi içerisindeyiz. Millet meclisine tasarı olarak sunulan başkanlık sistemine geçiş ve anayasa değişikliği için referandum kararı çoğunluk sağlanarak onaylanmış, tarih olarak 16 Nisan 2017 belirlenmiştir. Bir başlangıcın doğduğu 2017 Türkiye’sinde asıl olan ülkemizin ve milletimizin birliğinin sağlanması ülkemiz için hain planlar peşinde koşan dört bir yanımızı sarmış bölücü terör örgütlerinin yok edilmesidir. Gücüyle tüm dünyaya başkaldıran asil Türk milleti başkanlık sistemi ve anayasa değişikliği için karar mercii olarak seçilmiştir. Birçok Avrupa ülkesinin karşı durduğu yeni Türkiye yönetim şeklinin dünya ülkelerini neden bu denli huzursuz ettiği de apaçık bir muammadır. Bizler Türk halkı olarak dış güçlerin üzerimizde oynamak istediği tüm oyunların farkına varmalıyız. Terör örgütlerine sonsuz destek sağlayan birçok ülkenin referandum kararı için özel yayınlar yapmasının nedenini etraflıca düşünmeliyiz. Şöyle bir tarihi bilgilerimizi yoklarsak dış güçlerin Türkiye’yi parçalayabilmek adına yüzyıllardır uğraş verdiğini apaçık görürüz. Bilinmesi gereken tek bir gerçek var ki bu ülkeden bir karış toprağı son bir Türk kalana değin kimseye vermeyeceğimizdir. Başkanlık sistemine geçiş ve anayasa değişikliği Türk halkı için yeni bir Türkiye’nin oluşacağına, milli iradenin her daim Türk halkının elinde kalacağına bir işarettir. Doğru kararlar vererek ve etraflıca düşünerek gelecek nesillere aktaracağımız yönetim şeklinin ülkemize, halkımıza güç, beraberlik, bölünmez bir bütünlük sağlamasını diliyoruz.
Unutmamalıyız, Türkiye bir yeniden doğuşun içerisinde, dileğimiz odur ki biz Türk halkının hiçbir bölücü güce mahal vermeden, referandumu en doğru kararla tamamlamaktır.
Onurlu Türk milletimiz için, yeni bir Türkiye için haydi vira BİSMİLLAH…