SEÇİME DOĞRU…
Artık seçim sathındayız, partilerde hareketlilik her geçen gün artıyor, doğru bir listeyle sandığa gitmenin hesabı yapılıyor, sandıkta istedikleri sonucu almalarının hazırladıkları listeyle doğru orantılı olduğunun bütün partiler tamamen farkındalar.
Ak Parti kanadı aday belirleme sürecini önceki dönemlere göre daha ciddiye alıyor, daha sağduyulu bir karar verme sürecini yönetiyor. Bu yıl yapılan temayül yoklaması geçmiş yıllara oranla daha ciddi ve dikkatli yapıldı. Her delegenin altı kişiyi yazma zorunluluğu, katılmayanların yerine oy kullanılmamasına dikkat edilmesi, delegenin görüşlerine daha fazla önem verileceğinin bu nedenle tek isim yazdırılarak bazı adaylara angaje olmalarının önüne geçip, ortak aklın ortaya çıkmasının sağlanmaya çalışıldığı kanaatindeyim. Geçmiş dönemlere oranla Sivil Toplum Kuruluşlarının görüşlerine daha fazla başvurulduğu Sivil Toplum Kuruluşu temsilcilerinin katılımıyla yapılan temayül yoklamasından da açık ve net bir şekilde anlaşılıyor. Muhtemelen sivil toplum kuruluşları listenin belirlenmesinde etkin rol oynayacaktır. Dolayısıyla sivil toplum kökenli adaylar biraz daha ön plana çıkıyor. Başbakan ve Ak Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun seçim adına ilk sınavı olması, Anavatan partisinin geçmişte yaşadığı handikap dikkate alındığında, Davutoğlu’ nun kılı kırk yararak kararlar vereceği ve sıfır toleransla nihai listeyi hazırlayacağı şüphesiz her bireyin tahmin ettiği bir durum. Taha Özhan’ın Malatya’da listeye girmesi durumunda diğer adayların tamamen halka kulak verilerek belirlenmesi gerektiği gibi, özellikle topluma mal olmuş her kesimden karşılık bulabilecek bir listeyle sandığa gidilmesi doğru bir gidişat olacaktır. Bu seçim Ak Partinin pik noktasına ulaşıp ulaşmadığının, yükselişinin devam edeceğine mi yoksa düşüşe mi geçeceğinin oylaması olacak.
CHP kanadında heyecan dorukta, önceki yıllardan farklı bir aday belirleme süreci yaşandı. 2002 yılında iki milletvekili çıkarmış olan CHP bu seçimde bunun mümkün olduğunu düşünüyor. Porgalı faktörünün sandığa nasıl yansıyacağı kamuoyu tarafından merak edilen konuların başında yer alıyor.
MHP yeni il başkanı ve yeni bir kadroyla Haziran’da mutlak bir vekil sloganıyla çalışmalarına hız verdi, üç dönemdir vekil çıkaramamış olmanın hırsıyla yoğun bir çalışma içerisinde seçime hazırlanacak gibi görünüyorlar. Reşat Erdoğan faktörü ve halen cevaplanmayan soruların, MHP kanadında sandığa nasıl yansıyacağı cevabını bekleyen sorular arasında.
HDP kanadında ise cumhurbaşkanlığı seçimlerinde azımsanamayacak kadar oy almış olması genel seçimlerde dikkatleri üzerlerine çekti, Genel seçimlerde HDP’nin sonucu ve CHP’ yi nasıl etkiler bilinmez ama HDP de diğer partiler gibi genel seçimlere sıkı hazırlanıyor.
Bağımsız Adaylar, seçim sonucuna etki eder mi bilinmez ama belirlenen listelere göre hareketlilik yaşanacağını düşünüyorum. Malatya geçmiş yıllarda bir çok kez bağımsız yapılanmalara destek vermiş ve vekil çıkarmış bir şehir, bağımsız hareketler konusunda tüm partilerin temkinli hareket etmesi gerekir.
Tüm bu gelişmeler ışığında hareketlenmeyen ve halen ısınmayan seçim ortamı Nisan ayından sonra yüksek derecede ısınacağını ve kıran kırana bir mücadeleye sahne olacağını düşünüyorum. Haziran da çıkacak sonucu listelerin belirleyeceğini, doğru bir listeyle çıkmayan her partinin oy kaybına uğrayacağı kamuoyunun ortak kanaati... 8 Haziran sabahı her türlü sürprize hazır olunması gerekir.
Sonucu şimdiden kestirmek zor, ama sandıktan çıkan başımızla gözümüz üzerine diyoruz.
Selam ve Dua ile…