Gereksiz konuşmalar...
Kalp kırmalar...
Anlamsız muhalefet...
Çamur at izi kalsın zihniyeti...
Dikkatsizce söylediğimiz sözler...
Cahil cesareti...
Sonunu düşünmeyen, kahraman olur muhabbeti...
Bu tabloyu uzun uzun yazabilir, çoğaltabiliriz. Bunları yapmakta uygulamakta çok kolay...(sonuçları ağır olsa da)
Biz zor olana talip olalım sonu güzel olsun. Güzel sözler söyleyelim, başımıza musibetler gelmesin!
Hayata ve Dünya'ya bakış açımızı olumsuzluklardan arındırarak, olumlu bir pencereden hayata yaklaşmayı deneyelim. Etrafımıza çevremize dikkat edelim. Olumsuz konuşan ve hayata olumsuz bakan insanlarında hayatlarını monoton ve negatifliklerden kurtarmaya talipli olalım.
Güzel gördüklerimizi etrafımızdakilerin de görmelerini sağlayalım.
İlimizin büyük şehir olma kriterlerine uymaması bizim geleceğe karamsar bir tavırla bakmamıza sebep olmasın...
2014 seçimlerinde ben inanıyorum ki Malatya seçimlere büyükşehir statüsünde girecektir. Bizler bu şehrin insanları olarak, büyükşehir olma yolunda şuan belediyemizin, valiliğimizin yaptığı gibi umudumuzu kaybetmeyip, hazırlıklarımızı tamamlayalım. Unutmayalım ki bu şehre yapılan her hizmet bizi bir adım daha ileriye taşıyacaktır.
İlimizde yapılan yol ve kaldırım çalışmalarının etrafa sıkıntı verdiğini hepimiz biliyoruz. Hatta ilk çalışmaların başladığı yerde mağdur olan esnaflarımızın çalışan ekiplere nasıl tepkiler gösterdiğini ve ne zorluklar çıkardığını da biliyoruz. Ama şimdi belediye başkanına ilk teşekkür, yine aynı esnaflarımızdan geliyor. Hani meşhur bir söz vardır ya cefa çekilmeden sefa sürülmüyor. Bizler de Malatyalılar olarak kısa süreli rahatsızlıklara sabır gösterelim ki, bu şehir için yapılan güzelliklerin, bize kattıklarını görelim.
Eleştirmeyelim demiyorum, eleştirilerimizi yapıcı ve yön gösterici bir halde yapalım. Gereksiz konuşmalarımızın, yersiz tepkilerimizin başımıza bir musibet getirmesinden korkuyorum.
