Zararlı organizmalar tarıma büyük darbe vuruyor
Malatya'da düzenlenen bitki koruma ürünü satan bayi temsilcileri toplantısında tarım organizmalarının zararlıları anlatılıp, tarımda doğru teşhis, doğru ilaç ve doğru dozun zamanında atılması ile çiftçilerin daha çok kazanacağı dile getirildi. Toplantıda açıklama yapan Turgut Özal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kazım Gündüz, tarımda zararlı organizmalarla mücadele için yılda 6 ile 10 milyar lira arasında harcama yapıldığına dikkat çekti.
Malatya’da düzenlenen bitki koruma ürünü satan bayi temsilcileri toplantısında tarım organizmalarının zararlıları anlatılıp, tarımda doğru teşhis, doğru ilaç ve doğru dozun zamanında atılması ile çiftçilerin daha çok kazanacağı dile getirildi. Toplantıda açıklama yapan Turgut Özal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kazım Gündüz, tarımda zararlı organizmalarla mücadele için yılda 6 ile 10 milyar lira arasında harcama yapıldığına dikkat çekti.
Turgut Özal Üniversitesi’nde gerçekleşen bitki koruma ürünü satan bayi temsilcileri toplantısına Tarım ve Orman İl Müdürü Tahir Macit, Turgut Özal Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Aladağ, Turgut Özal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kazım Gündüz, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdür Vekili Demet Köksal, konu ile ilgili teknik personeller ve bitki koruma ürünü satan bayi temsilcileri katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Tarım ve Orman İl Müdürü Tahir Macit, bitki koruma ürünlerinin reçete ile yazılmasının çok önemli olduğunu, çiftçilerin özellikle reçete yazımı konusunda eksikliklerinin bulunduğunu belirterek, “Çiftçilerimiz il ve ilçe tarım müdürlüklerimizde ve tarım danışmanları aracılığıyla ilaç yazdırabiliyor. Ancak çiftçilerimiz ilaç konusunda en çok güvendikleri kişilerin ilaç bayisi olması dolayısı ile ilaç yazım yetkisinin ilaç bayilerine verilmesi ve verilen ilacın sorumluluğu da ilaç bayilerine ait olması gerekiyor. Ayrıca stoklu çalışan bayilerimizin stoklarında düşme işlemlerini düzenli ve zamanında yapmaları gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Kayısıda son zamanlarda rekolte de olumsuzlukların devam ettiğine dikkat çeken Macit, “Bunun sebebi ilk önce iklimdir. Ama son yıllarda döllenme problemleri var. Bunun sebebi çiçek döneminde aşırı sıcak ve aşırı yağıştır. İlaç bayilerimiz çiçek ilacı verirken mutlaka zehir kullandırtmasınlar. İnsektisit verdiğimiz zaman arılara zarar veriyor ve tozlanma problemi oluyor” şeklinde konuştu.
"Doğru teşhis, doğru ilaç, doğru doz ve ilacın doğru zamanda atılması ile çiftçilerimiz daha çok kazanacaktır"
Macit, “Bayilerimizle bizim bu ilk toplantımız. Toplantıyı üniversitede yapmamızın nedeni ise burada değerli hocalarımız var. Onların yaptığı çalışmalar ile size yeni bilgileri sunacaklar. Biliyorsunuz Akdeniz meyve sineği Malatya’da zararlı değildi. Ama son zamanlarda Akdeniz meyve sineği de meyve bahçelerimize büyük zararlar vermeye başladı. Onun için bu yeni gelişmeleri takip etmemiz ve kendimizi geliştirmemiz gerekiyor. Bakanlığımızın bu konuda teknik talimat kitabı var. Bu 4 ciltlik teknik talimat kitabının mutlaka her bayinin yanında olması gerekiyor. Çiftçilerimizin birebir muhatabı sizler olduğunuz için ve sizlere güvenlikleri için doğru teşhis, doğru ilaç, doğru doz ve ilacın doğru zamanda atılması ile çiftçilerimiz daha çok kazanacaktır" dedi.
“Tarımda zararlı organizmalarla mücadele için yılda 6-10 milyar harcanıyor”
Turgut Özal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kazım Gündüz ise Türkiye’de 24 milyon hektar alanda bitkisel üretim yapıldığını, 120-125 milyon ton civarında bitkisel ürün elde edildiğine dikkat çekerek, “Dünyanın en büyük biyolojik çeşitliliğine sahip Anadolu’da 12 bin civarında bitki türü bulunmaktadır. Bunlardan yaklaşık 3 bin türü endemiktir. Bunların 165 civarında bitkisi ekonomik olarak yetiştirilmekte olup bu bitkilerde yaklaşık 646 zararlı organizma bulunmaktadır. Bu zararlı organizmalarla yaklaşık mücadele maliyeti üçte biri kimyasal, üçte biri işçilik ve üçte biri makina yakıt maliyeti olmak üzere yıllara göre değişmekle birlikte 6 - 10 milyar TL’dir” şeklinde konuştu.
Türkiye’de şu an aktif olarak yaklaşık 7 bin 76 adet bitki koruma ürünü bayisi bulunduğunu vurgulayan Gündüz, “Bitki sağlığına hizmet eden 13-14 bin kişi bitki sağlığı çalışmalarında yer almaktadır. Dolayısıyla tarım alanında çalışanların bitki koruma ürünlerinin çevre ve insan sağlığı üzerindeki etkilerine yönelik eğitimlerin sayısı düzeyi kalitesi artırılmalıdır. Bu eğitimlerle ürünlerin çevreye ve insana verdiği zararlar ve ürünlerinin hangi koşullarda ve ne şekilde muhafaza edildiği, risk altındaki gruplar ve uygulamada dikkat edilmesi gereken koruyucu tedbirler, boş ürün ambalajları nasıl imha edilmesi gibi konuları değerlendirilmelidir. Tarım alanında çalışanların yanı sıra bitki koruma ürünlerinin temin edildiği ürün bayileri, kooperatifler ve tarım müdürlüklerinde çalışan personele bu ilgili konularda eğitim verilmesi gereklidir. İlaçlama işlemlerinin profesyonel elemanlarca yapılması en azından uzman kontrolünde uygulanmasına özendirilmelidir" dedi.
“Ülkemizin savunma sanayisi kadar tarımı da çok önemli”
Turgut Özal Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Aladağ da tarımın önemine temas ederek, “Öncelikle üniversitemize geldiğiniz için hoş geldiniz diyoruz. Böyle bir toplantıyı burada yapmaktan gurur duyuyoruz. Ülkemizin savunma sanayisi kadar tarımı da çok önemli onun için sizin yapmış olduğunuz iş ve işlemler çok değerlidir. Sizlerin yapmış olduğu doğru tarım uygulamalarıyla biz daha sağlıklı olacağız. Daha güzel nesiller yetiştireceğiz. Sayın Dekanımıza böyle bir toplantı düzenledikleri için minnetlerimi sunuyorum" diye konuştu.
Yapılan konuşmaların ardından Ziraat Mühendisi Suat Cantürk tarafından Bitki Koruma Ürünlerinin Toptan ve Perakende Satılması ve Depolanması Hakkında Yönetmelik sunumu, Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Karacaoğlu tarafından da Kayısı Zararlıları sunumu yapıldı. Daha sonra ise bayiler ile Macit, Gündüz, Karacaoğlu ve Cantürk’ün soru cevap şeklinde görüş alışverişinde bulunmasıyla toplantı sona erdi.