'Toplumsal, Siyasal ve Ekonomik Yönleriyle Darbeler'
'Toplumsal, Siyasal ve Ekonomik Yönleriyle Darbeler' konulu sempozyumun açılış töreninde konuşan Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, 'Darbelerin artık tarihin çöplüğüne atılması lazım, ülkelerin özgür ve millet iradesiyle...
“Toplumsal, Siyasal ve Ekonomik Yönleriyle Darbeler” konulu sempozyumun açılış töreninde konuşan Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, “Darbelerin artık tarihin çöplüğüne atılması lazım, ülkelerin özgür ve millet iradesiyle yolunda yürümesi gerekiyor” dedi.
Yeşilyurt Belediyesi, Malatya İnönü Üniversitesi ve Yeşilyurt Medeniyet ve Sanat Araştırmaları Merkezinin ortak organizasyonuyla, 3.Uluslararası Yeşilyurt Sempozyumu kapsamında düzenlenen “Toplumsal, Siyasal ve Ekonomik Yönleriyle Darbeler” konulu sempozyumun açılış töreni gerçekleştirildi.
Kongre ve Kültür Merkezi Kemal Sunal Salonunda gerçekleşen açılış töreni öncesinde fuaye alanında 15 Temmuz Şehitleri Anısına karma fotoğraf sergisi açıldı. Toplam 70 fotoğrafın yer aldığı sergide, FETÖ/PDY terör örgütü mensupları tarafından gerçekleşen 15 Temmuz hain darbe kalkışması sırasında ve sonrasında Malatya meydanlarında vatan topraklarını muhafaza etmek adına günlerce devam eden darbe karşıtı direniş mücadelesinden insan manzaraları yer aldı. Yurt içi ve yurt dışından katılım gösteren davetliler fotoğrafları yakından incelediler.
Yeşilyurt Belediyesi Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü tarafından hazırlanan ‘15 Temmuz Milli İrade Direnişi’ adlı slayt gösterisinden sonra sempozyumun açılış konuşmasını yapan Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, alanlarında deneyimli ve tecrübeli bilim adamları, bürokrat ve siyasetçilerin katılımıyla iki gün sürecek sempozyumda darbelerin sebep ve sonuç ilişkileri üzerine önemli değerlendirmelerin yapılacağını söyledi.
Yeşilyurt Belediyesinin ev sahipliği yaptığı sempozyumun düzenlenmesinde büyük destek veren Malatya İnönü Üniversitesi ile Yeşilyurt Medeniyet ve Sanat Araştırmaları Merkezine teşekkür eden Polat, "Ülkemiz 1960 yılından itibaren çeşitli darbe süreçleriyle karşı karşıya kaldı. 1960 ve 1970 Darbesi, 1970 Muhtırası,1980 Darbesi, 28 Şubat Post-Modern Darbesi, 27 Nisan e-muhtırası ve bu arada başarılı olmayan Talat Aydemir gibi albaylar cuntasının darbeleriyle milletimiz karşı karşıya kaldı. AK Parti kurulduğu günden beri birçok darbe planları da yapıldı. En sonunda tarihimizin şahitlik ettiği en alçak ve hain darbe kalkışması olan 15 Temmuz’u yaşadık. Bu millet darbe yapanlara karşı darbe yaparak özgürlüğü ve bağımsızlığına olan sevdası ve aşkıyla vatanını ve bayrağını koruyup ülkesine ve geleceğine sahip çıktı. İki gün boyunca ev sahipliği yapacağımız sempozyumda darbenin tüm boyutları alanında uzman, deneyimli akademisyenler ve bilim adamları tarafından etraflıca değerlendirilecek ve önemli bildiriler ve tebliğler sunulacak. Bu tebliğleri kitap haline getireceğiz” ifadelerini kullandı.
Batı dünyasının İslam Ülkeleri üzerinde sürekli haince planlar yaptığını ve darbeleri organize ettiğini anımsatan Başkan Polat, “Batı ülkeleri İslam ülkelerinde askeri planlar ve darbelerle bu ülkelerin kalkınmasını, büyümesini ve gelişmesini hep engellemiştir. Bunun en güzel örneği de ülkemizdir. Bu darbelerin bir çoğunun CIA operasyonları olduğunu görüyoruz. Türkiye’de yaşanan darbe süreçleri gibi Vietnam’da, Güney Kore’de ve Tayland’da da yaşandığını yakından gördük. Bu darbelerin artık tarihin çöplüğüne atılması lazım, ülkelerin özgür ve millet iradesiyle yolunda yürümesi gerekiyor. İnşallah bizler bu topraklardaki sesimizi, dünyanın dört bir tarafına özgürlük, adalet, eşitlik ve bağımsızlık olarak yayacağız. Artık darbelerin olmadığı, özgürlüklerin, bağımsızlığın, hürriyetin en yüksek şekilde bir ülkede yaşamak ümidini asla kaybetmedik, bu kavramlar sürekli aklımızda ve kalbimizde yer alacaktır” dedi.
Sempozyumun her yönüyle önemli olduğunu hatırlatan Polat, "Ülkemizin gelişmesi, büyümesi, özgürlüklerin yerleşmesi açısından böylesine faydalı kültürel ve eğitimsel faaliyetlerin önemli olduğunu düşünüyoruz. Böylesine geniş kapsamlı bir organizasyona ev sahipliği yapmanın da gururu ve onurunu yaşıyoruz. 12 başlıkta oturum toplantıları düzenlenecek. Malatya İnönü Üniversitesi ve Yeşilyurt Medeniyet ve Sanat Araştırmaları Merkeziyle ortaklaşa düzenlediğimiz sempozyumda emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Yaklaşık bir yıldır devam eden ön hazırlıklar, görüşmeler ve toplantılar neticesinde bugünlere geldik. Yurt içi ve yurt dışından çok değerli bilim adamları, akademisyenler, siyasetçileri, gazeteciler ve yazarları iki gün boyunca Malatya’da ağırlayacağız. Davetimize icabet edip şu anda aramızda olan tüm misafirlerimizi en güzel şekilde kentimizde ağırlayacağız. İnönü Üniversitesi Rektörümüze, Sempozyum Bilim ve Düzenleme Kurulu Üyelerimize, Yeşilyurt Belediyesi Başkan Yardımcılarımıza, Birim Müdürlüklerimize ve personellerimize ayrıca teşekkürlerimi sunarım” diye konuştu.
Türkiye’nin 1950 yılından itibaren periyodik olarak neredeyse her on yılda bir darbeyle karşılaştığını ifade eden İnönü Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Abdulkadir Baharçiçek ise, "Türkiye’de çok partili sisteme 1950 yılında geçtiğimiz kabul edilir, aslında Osmanlı İmparatorluğu ve daha sonraki dönemlerde de farklı denemeler yapıldığını görüyoruz. 1950 olarak kabul edilmesinin temel nedeni, o yıllardaki iktidarın demokratik yollarla el değiştirmesi, halkın özgür iradesiyle yapılan seçimlerle el değiştirmesidir. Bu açıdan önemli bir tarihtir. Çok partili demokratik sistemlerde siyasal iktidar gücünü halktan, cumhurdan, milletten ve çoğunluktan alır. Oysaki gücün bu kavramlarda değil bir sınıfa, bir zümreye, bir gruba, elit bir gruba veya bir kişiye bağlı olmasını isteyenler bu işi hazmedemiyorlar. Bu durumu kabul edemedikleri içinde bir şekilde meşru yollarla oluşan iktidarı meşru olmayan yol ve yöntemler kullanarak devirmek istemişlerdir, darbenin tanımı da budur. 1950 yılından itibaren neredeyse periyodik olarak her on yılda bir askerlerin yaptığı darbelere maruz kaldık ve iktidarlar meşru olmayan yollarla el değiştirdi. Bu darbelerin arkasında büyük ölçüde askeri bürokrasi vardır. Tabii ki burada gücün halktan ve milletin alınmasını kabul edilememe durumu da var. Her darbeden sonra yapılan Darbe Hukuku da bir sonraki darbeye adeta zemin hazırladığına şahit oluyoruz. 1960 darbesinden sonra hazırlanan 1961 Anayasasın da ‘Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir’ maddesine ‘Millet Egemenliğini Yetkili Organlar Eliyle Kullanır’ maddesi eklendi. Millete dayanmayan kurum ve kuruluşların büyük ölçüde yetkilendirildiğini gördük. Daha sonraki darbelerde kaynak olarak bunlar gösterildi, bu yasalar öne çıkartıldı.Darbelerin sonuçları da uzun süre ülkeleri olumsuz etkiliyor, bunları kaldırmakta öyle kolay olmuyor.Bütün darbelerin uluslar arası bağlantıları vardır" şeklinde konuştu.
AK Parti Malatya Milletvekili Mustafa Şahin’de, Türkiye’nin askeri darbelerden çok çektiğini ifade etti.
Milletvekili Şahin, darbelerin hiçbir boyutunun kabul edilemez olduğunu belirterek, "Acaba terör mü darbeleri ortaya çıkartan sebepleri doğurdu yoksa o sebepler mi darbeyi doğurdu diye bir soru sorsak, tavuk ile yumurta misali olur. Birbirlerinden asla farkları yoktur. Türkiye 1946 yılından itibaren yaşadığı darbe süreçlerinde çok acılar çekti. Halkın oylarıyla iktidara gelen siyasal iktidarları meşru olmayan yollarla devirdiler. Darbe süreçlerinde aynı senaryolar sahnelendi, 1980 darbesi öncesinde de sabah akşam işlenen cinayetleri gördük. Darbelerin meşrulaşması için biraz daha ölümlerin artmasını bahane ederek 12 Eylül 1980’e kadar sabır etmişlerdi, yaşanan rezaleti ve darbeyi o dönemleri hatırlayanlar bilirler, bizler de yaşadık. 28 Şubat darbesinde aynı olaylar sahneye kondu. 28 Şubat ile 15 Temmuz darbe dönemlerinde merkez üssün Malatya olması da ayrı bir önem taşıyor. Başörtüsü takan, sırf inançlarından dolayı, hak gasbına rıza göstermedikleri için binlerce kardeşimizi evlerinden, eşlerinden, çocuklarından ayırdılar. İktidarlar adil ve haklının yanında durmalıdır. Yıkılan bütün ülkeler ve siyasi partilerin adaletten koptukları ve uzaklaştıkları için bu süreçleri yaşadıklarını görüyoruz. 15 yıllık AK Parti döneminde bu önemli konulara gerekli hassasiyetleri gösterdik. AK Parti dönemindeki başarı ve yükselişten rahatsız olanlar nice darbe planları yaptı. 27 Nisan e- muhtırası, gezi eylemleri, 17-25 Aralık operasyonları, MİT tırlarının durdurulması, Ergenekon ve ardından haince yaşanan 15 Temmuz darbe kalkışmasıyla karşı karşıya kaldık. Tayyip’siz AK Partiyi düşünen o egemen güçler, muratlarına eremediler. Dış bağlantılı olan bu darbe süreçlerini milletimizin kararlığı ve gücüyle bertaraf ettik. Darbelere maruz kalmayacağımız nice güzel günleri hep birlikte yaşamayı ümit ediyoruz" dedi.
İki gün sürecek Uluslararası “Toplumsal, Siyasal ve Ekonomik Yönleriyle Darbeler” konulu sempozyumun ‘Darbe-Siyaset’ başlığı altında gerçekleşen ilk oturumuna Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat Başkanlık ederken, konuşmacı olarak katılan AK Parti Malatya Milletvekili Nurettin Yaşar ile 23.Dönem AK Parti Milletvekili Abdurrahman Kurt ise, darbelerin sebep ve sonuç ilişkileri üzerine hazırladıkları sunumlarını katılımcılarla paylaştı.
Yurt içi ve yurt dışındaki üniversitelerden gelen 40’a yakın bilim adamının yanı sıra 25 farklı kurum, kuruluş temsilcileri, bürokratlar, siyasetçiler ve gazeteciler, bilimsel verilerle destekledikleri sunumlarını düzenlenecek oturumlarda Malatyalılarla paylaşacak. Malatya merkezli uydu yayını yapan bir televizyonun naklen yayınladığı sempozyumun açılış törenine, AK Parti Malatya Milletvekili Mustafa Şahin ile Nurettin Yaşar, 23.Dönem AK Parti Diyarbakır Milletvekili Abdurrahman Kurt, Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, Malatya İnönü Üniversitesi Rektör Vekili Prof.Dr. Abdulkadir Baharçiçek, Malatya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ercan Turan, Battalgazi Belediye Başkan Vekili Zafer Kırçuval, Yurt İçi ve Yurt dışından gelen Akademisyenler, bilim adamları, gazeteciler, Sempozyum Bilim ve Düzenleme Kurulu Heyeti, Sivil Toplum ve Meslek Örgütlerinin Başkanları ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Mahalle Muhtarları, yerel ve ulusal medya kuruluşlarının temsilcileri ile çok sayıda davetli katıldı.