Timav'dan 28 Şubat Tepkisi
Malatya Soykan Meydanı'nda TİMAV Malatya Şube Başkanı Mikail Çirkin, 28 Şubat 1997 post modern darbesiyle ilgili basın açıklamasını okudu.28 Şubat 1997'ye özgürlük alanlarına, değer yargılarına topyekun savaş ilan edilen zorbalıklarla...
Malatya Soykan Meydanı’nda TİMAV Malatya Şube Başkanı Mikail Çirkin, 28 Şubat 1997 post modern darbesiyle ilgili basın açıklamasını okudu.
28 Şubat 1997’ye özgürlük alanlarına, değer yargılarına topyekun savaş ilan edilen zorbalıklarla dolu utanç tarihi nitelemesinde bulunan Çirkin, literatüre post modern darbe olarak giren bu sürecin bazı kesimlerce meşrulaştırılma gayretiyle her türlü gayri hukuki uygulamaya imza atıldığını söyledi. Çirkin, "28 Şubat 1997, Milli Güvenlik Kurulu kararları sonrası ordunun baş tehdit irtica değerlendirmesi ve Müslüman kesimi eğitimden medyaya, sermaye gruplarına dernek ve vakıflara kadar iç tehdit olarak tanımlaması ile tüm özgürlük alanlarına, değer yargılarına topyekun ilan ettiği zorbalıklar dolu bir utanç tarihidir. Literatüre ’post modern darbe’ olarak giren bu süreç, sadece asker tarafında değil sözde sivil toplum örgütleri, medya ve sermaye grupları tarafından sınır tanımaz bir baskı ve zorbalık uygulamasına dönüşmüş, bu gruplar aldıkları brifinglerle militarizmi meşrulaştırmak için her türlü gayri hukuki uygulamaya imza atmış geride telafisi mümkün olmayan maddi ve manevi hasarlar bırakmıştır. İrtica tehlikesi ile başlatılan, dindar kesimi hedef alan baskı ve zulümler akıl almaz algı oyunlarıyla desteklenerek, ülkenin en önemli sorunu haline dönüştürülmüştür. Toplumu fişleme birimleri oluşturulmuş, kamusal alan zorlama tabiriyle bir sürek avı haline getirilmiştir. Bu süreçte sivil toplum kuruluşları görünümlü birçok dernek ve grup militarizmin gönüllü kolluk gücü olarak faaliyet yürütmüştür. Barışçıl eylemler şiddetle bastırıldı, gazeteciler, öğrenciler, sivil toplum mensupları Devlet Güvenlik Mahkemelerinde idamla yargılandı. Toplumun büyük kesiminin maddi ve manevi zarar gördüğü 28 Şubat Darbesinin en büyük mağdurları eğitim hakkı gasp edilen imam hatip ve üniversite öğrencileri olmuştur" şeklinde konuştu.
Eyleme çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi de destek verdi.