Rektör Çelik'ten Bilgilendirme Toplantısı

İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemil Çelik, basın mensupları ile biraraya gelerek, çalışmalar hakkında bilgi verip, sorularını cevaplandırdı.
İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemil Çelik, yeniden aday olup olmadığı konusundaki bir soruya, "Üniversitedeki rektörlük seçimi yapılacak mı yapılmayacak mı onu ben bilmiyorum. Yeni anayasa değişikliği nedeniyle YÖK'de bir çalışma olacak. Belki de üniversitelerde seçimler yapılmayacak. Belki de üst kurul, adayların başvurularını alarak, adaylardan birisini rektör olarak atayacak. Seçim için 7 ay var. Yaşayıp yaşamayacağımızı bilmiyoruz. Onu zamanı geldiği zaman açıklayacağız. Göreve başladığımda
400 öğretim üyesi vardı. Şuanda 640 öğretim üyesi var. Sanıyorum o zaman 700 öğretim üyesi olacak. İnsanlar yetenekleri ile becerileri ile öğretim üyelerini karşısına çıkarlar, öğretim üyeleri bu adaylar içerisinde başarılı bulduklarını oy vererek desteklerler. Birisimizin öteki adına taahhütte bulunma hakkımız yok. Bende dahil olmak üzere görevimizi tamamlayan insanlar, bizden daha başarılı olan insanlara yerimizi bırakabilmeliyiz. Zamanı geldiğinde bu konularda daha detaylı açıklamalarda bulunacağım.
Üniversitelerde seçim ve geçim dönemlerinde öğretim üyeleri işlerini güçlerini bırakmaları, bu üniversitede verim düşüklüğüne neden olmaktadır. Seçim döneminde ben kararımı vereceğim. Arkadaşlara da, acele etmemelerini, seçim döneminde çalışmada bulunmalarını istiyorum" dedi.
Üniversitedeki üst düzey yöneticilerin çocuklarının üniversiteye asistan olarak atandığı iddiaları hakkında ise Rektör Prof. Dr. Çelik, "Bu üniversiteye asistan girmek, nasıl bir ilçede bir köyde ki vatandaşın çocuğunun hakkıysa, bu üniversitede görev yapanların da çocuklarının hakkıdır. Üniversitede görev yapan üst yöneticisini çocuğu, Sağlık Bilimleri Enstitüsü'ne başvuran adaylar içerisinde puanları en yüksek olan çocuğumuzdur" diye konuştu.
"Biz kimseyi koruma yanılgısı içerisine girmedik. Böyle bir şeyin zerre kadar farkına varsak, affetmem" diyen Rektör Prof. Dr. Çelik, Eczacılık Fakültesi binası ile ilgili olarak da çalışmaların sürdüğünü ve 2012 yılında binasının temelini atılarak 2013 yılında faaliyete geçirme planlaması içerisinde olduklarını söyledi.
İnönü Üniversitesi'nin bilimsel yayın konusunda gerilediği konusundaki bir soruyu da cevaplandıran Rektör Prof. Dr. Çelik, "Şimdi yeni bir döneme geçtik. Senin yaptığın araştırmalarda kaç tane patent alındı, kaç tane buluşa, yeniliğe imza attın? Şimdi Türkiye'de bir takım gazetelerde çıkıyor, üniversite, şuradan buraya geldi, geride kaldı falan gibi. Şimdi size söylüyorum, Türkiye'nin en saygın üniversitesinin hastanesi, geçtiğimiz yıl 240 milyon TL zarar etti. Ama bilimsel yayın sıralamasında ilk
sıraya oturtuldu. Soruyorum, bir esnaf iflasın eşiğine gelip de, işadamları dernek ve kuruluşları tarafından yılın başarılı işadamı seçilir mi? Samimi söylüyorum bunu, çok samimi. Şimdi yeni kıstaslar çıktı. Sen bölgenin insanının hangi problemlerini çözüyorsun? 4 sene önceye üniversitemizde çok önemli başarılar sağlandı. Bunlar önemli. Sanıyorum 2008 yılından itibaren yayın sayımızda da çok fazla bir gerileme yoktur. İnönü Üniversitesi'nin 2013 yılından itibaren yayın sayısında önemli artışlar olacak.
Ama benim ilgilendiğim nokta şu, o kadar yayın yapacağız da, biz İnönü Üniversitesi olarak kaç patent aldık, kaç yeniliğe geçmişte imza attık, bundan sonra kaç yeniliğe imza atacağız. Malatya ve çevresinin kaç problemini, esnafın ve sanayicinin kaç problemini çözdün?" şeklinde konuştu.
İnönü Üniversitesi'nde ilk kez biyolojik moleküller ve genetik bölümü açıldığını belirterek, "Bu bölüm için belki de yurt dışında çok sayıda öğrenci gelecek ve tamamen İngilizce ders öğretilecek. Buradan yetişecek çocuklarımızın hepsi araştırmacı olacak. Bunların görevi öğretmen olmak değil, geleceğin araştırmacı olarak arkadaşlarımız stratejik hedeflerini yapıyorlar. Organ naklinin yanında biz Türkiye'nin ve dünyanın önemli bir Kanser Araştırma ve Tedavi Merkezi olmak istiyoruz. Tamamen bunlar
araştırmalarla uğraşacaklar. Yalnız yayın konusunda bir yanlış algılama var. İstediğiniz kadar yayınız olsun, benim derdime bir çözüm üretmiyorsa, sadece şu kadar bir makale olmak fazla bir anlam ifade etmiyor" ifadelerini kaydetti.
"Üniversite üst yöneticisi kavgalı olması düşünülemez. Bu ayıptır, bilim ahlakına da uygun bir şey değildir" diyen Rektör Prof. Dr. Çelik, son 3 yılda üniversiteye genel bütçeden 70-75 milyon TL arasında olduğunu, üniversitenin kendi öz kaynak ve hayırseverlerden aldığı paranın ise yaklaşık 64-65 milyon TL olduğunu ve bu kaynakların tamamen üniversitedeki yatırımlarda kullanıldığını ifade etti.
Diş Hekimliği Fakültesi için 12 şehirden hasta aktığını ve 2-3 aya gün verildiğini söyleyen Rektör Prof. Dr. Çelik, iktidar ve muhalefet partisindeki milletvekillerinin desteği ile 2 milyon TL tutarında bir ödenek alındığını kaydetti.
Rektör Prof. Dr. Çelik, İnönü Üniversitesi'nin 5 yıl sonra öğrenci sayısının 50 bine çıkacağını söyleyerek, yaklaşık 2 bine yakında yabancı öğrencisi bulanacağını kaydederek, Battalgazi ilçesindeki Taçan Yerleşkesi'nin ikinci bir üniversite olması için çalışma yürüttüklerini söyledi.
Bu arada, basın mensuplarına dağıtılan bilgi notunda, 13 fakülte, 3 yüksekokul, 5 enstitü, 12 meslek yüksekokulu, 18 araştırma merkezi, 1 çocuk üniversitesine sahip olan İnönü Üniversitesi'nde son 3 yıl içerisinde 6 fakültenin, 8 araştırma merkezinin, 2 enstitünün, 2 yüksekokulun, 1 meslek yüksekokulunun ve çeşitli fakültelere bağlı 78 yeni bölüm ve programın açıldığı kaydedildi.
Prof. Dr. Çelik, basın mensuplarına yeni hizmet alanları ve açılacak hizmet alanlarını gezdirerek bilgilendirme yaptı.

İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemil Çelik, başörtüsü sorununun artık tüm üniversitelerden kalktığını söyleyerek, "Geçmişte bunun üzerinden farklı kesimler ticaret ve siyaset yapmışlardır, ama bundan sonra bu ülkenin değerleri konusunda bunlara izin vermeyeceğiz" dedi.
İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemil Çelik, basın mensupları ile yaptığı toplantıda başörtüsü konusuna değindi. Çelik, "Biz artık bu başörtüsü filan meselesini geçtik. Lütfen bunları konuşmayalım. Bu ülkenin muhalefeti, yıllardır bu meseleyi konuşan muhalefet başkanı bile, diyor ki, 'Bu meseleyi artık görmeyeceğiz.' Şimdi böyle olduktan sonra, halen temcit pilavı gibi bunu döndürüp, aktarıp, konuşmanın bir anlamı yok. Bu ülkede böyle bir konsorsiyum oluşmuştur. Geçmişte bunun üzerinden farklı
kesimler ticaret ve siyaset yapmışlardır. Ama bundan sonra bu ülkenin değerleri konusunda, bunlara izin vermeyeceğiz. Bir insan nasıl giyiniyorsa, nasıl yapıyorsa, o şekilde biz insanların beyinleri ile uğraşacağız. Sosyal anlayışları medeni olmak kaydıyla, bir üniversite atmosferine uygun olmak kaydıyla, insanların diğer tercihleriyle uğraşmayacağız. Buda bizim işimiz değil. Herkesin bireysel tercihi ile ilgili bir konudur. Ne bu üniversitede ne de Türkiye'nin diğer üniversitelerinde bu sıkıntı ortadan
kalkmıştır. Böyle bir sıkıntıyı halen kendisini yenileyemeyen, dünyadaki gelişmelerden bihaber olup, kalmış olan azınlıktaki bir takım insanların kafasında kalmış olabilir. Eminim onların çocukları da, onların aileleri de, yarın o çizgide olmayacaklardır. Çünkü toplum olarak gittikçe medenileşiyoruz, gelişiyoruz. Ekonomik olarak da kültür olarak da daha iyi konumlara gelmek zorundayız. Onun için bunları artık problem olarak görmememiz ve gündeme de taşımamamız gerekir" şeklinde konuştu.