Malatyalılar Hakkını İstiyor

Malatya Milletvekili ve TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji,Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu üyesi Veli Ağbaba, TBMM Genel Kurulu'nda bir konuşma yaparak gündemdeki konuları değerlendirdi.


Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ağbaba, konuşmasının ilk bölümünü Malatya'nın Büyükşehir yapılmaması konusuna ayırdı. Ağbaba konuşmasında, "Sayın Bakan, Malatya, büyükşehir olma konusunda yıllardan beri aldatılıyor. Sizden önceki İçişleri Bakanı, 12 Aralık 2010'da Şanlıurfa'da Malatya'nın büyükşehir olacağı konusunda Malatyalılara söz verdi. Bakanın ardından AK Parti'li arkadaşlarımız açıklamalar yaparak Malatya'nın 2010 yılı içerisinde büyükşehir olacağını Malatyalılara müjdelediler. Ancak Malatya 2010
yılında büyükşehir yapılmadı. 2011 yılının başında yine AK Parti'li arkadaşlar, Malatya'nın büyükşehir olacağını, büyük bir gururla Malatyalılara müjdelediler. 17 Mayıs'a gelindiğinde günler öncesinden AK Parti'deki arkadaşlar yine Malatyalılara büyük vaatler vererek 'Başbakan geliyor, Malatyalıları büyükşehir yapma sözü verecek' dediler. Başbakan Malatya'nın meydanında 'Ey Malatyalılar, sizin nüfusunuz 742 bin ancak büyükşehir olmak için 750 bin nüfus gerekiyor' dedi. Arkasından bu söylediklerim tamamen
Başbakana ait hemen ekledi 'Ey kadınlar hazır mısınız?' dedi. 'Ey Malatyalılar, hazır mısınız?' dedi. Herkes el kaldırdı ve 'Nüfusunuzu çoğaltın' dedi. Yani Başbakan 'Çocuk yapın' dedi. Yani Başbakan Malatya'nın büyükşehir olma konusunu Malatyalıların yatak odasına havale etti. 17 Mayıs'tan yaklaşık 6 ay sonra Başbakan bir açıklama daha yaptı. 11 ilin büyükşehir olacağı açıklandı. Malatya yine içlerinde yok. Değerli arkadaşlar, doğanın kanunu, çocuk 9 ayda oluyor. 6 ay beklemeden Malatyalılar tekrar
kandırıldı. Ben, onun için Malatya'nın, kandırılan, aldatılan kentin milletvekiliyim diyorum. Bu konuda Sayın İçişleri Bakanı'nın hem Başbakan'ın hem geçmiş dönendeki İçişleri Bakanı'nın sözünde durup Malatya'nın büyükşehir olmasını sağlamasını istiyoruz"dedi.

''BÜYÜKŞEHİR KONUSU SADECE NÜFUSA ENDEKSLİ OLAMAZ"
CHP Milletvekili Veli Ağbaba konuşmasının devamında, "Büyükşehir olma meselesi sadece nüfusa indirgenecek kadar basit bir mesele değildir. Belki o, 11 ilin milletvekilleri alınabilirler ama değerli arkadaşlar, Malatya her anlamda o, 11 kentten daha fazla büyükşehir olmayı hak eden bir kentimiz. Bakın dünyada kuru kayısı ticaretinin tek başına yüzde 90'ını karşılayan bir kent Malatya. Bu kent İsmet Paşa'yı ,Turgut Özal'ı yetiştirmiş bir kent. Malatya ,Turgut Özal Tıp Merkezi'nin yapmış olduğu karaciğer
nakli konusunda dünyada ikinci, Türkiye'de birinci. Malatya'nın sanayisi, Malatya'nın bulunduğu konumu büyükşehir olmayı fazlasıyla hakkediyor" şeklinde konuştu.

"BÜYÜKŞEHİR MALATYA'NIN HAKKI"
Ağbaba "Sayın Bakan, Malatyalılar sizden bir bağış istemiyor, Malatyalılar hakkını istiyor. Bu konuda benden önceki milletvekilimiz Sayın Mevlüt Aslanoğlu, defalarca bunu dile getirdi. Ve burada da sözler verildi ama maalesef bu sözler tutulmadı. Malatyalılar kandırıldı arkadaşlar. Ben hakkımızın teslim edilmesini, Malatya'nın büyükşehir yapılmasını derhal istiyorum arkadaşlar. Bu, Malatyalıların hakkıdır, bizim hakkımızdır" ifadelerini kullandı.
CHP Milletvekili Veli Ağbaba konuşmasının ikinci bölümünde ise Uludere'de yaşanılanlara ayırdı. Ağbaba, "Tüm Türkiye'de yaşayan yüreği insan sevgisiyle dolu insanların yüreğine bir ateş düştü. 34 tane insan Uludere'de öldü. İnsanların ölmesinin sebebi bu ülkeyi yıllardır yönetenlerdir. Çünkü insanlara kaçakçılık yapmak dışında başka hiçbir şans bırakmamışsınız. Cumhuriyet Halk Partisi her koşulda, her zaman insan haklarını, yaşam hakkını kim olursa olsun savunmaya devam edecektir. Hükümet yetkililerinin
özür dilemesi gerekirken, bir AK Parti yetkilisi: 'Bu bir operasyon kazasıdır' dedi. Arkadaşlar, dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde böyle bir şey söylenemez. Uludere'de öldürülen 34 insanın siyasi sorumluluğunu hükümet, bakanlar almalıdır. Ve o koltukta bir dakika bile zaman geçirmeden derhal istifa etmelidir" dedi.

"TUTUKLU GAZETECİLERİ UNUTMADI"
Ağbaba konuşmasının sonunda, "Ben 10 Ocak çalışan gazetecilerin ve baskısıyla çalışamayan gazetecilerin de gününü kutluyorum. Değerli arkadaşlar, nasıl ki Hasan Tahsinler hala yaşıyorsa bilin ki bugün gözaltına alınan Nedim Şenerler, Ahmet Şıklar, Mustafa Balbaylar da yaşayacaktır. Bu insanları gözaltına alan, bu insanları tutsak edenler mutlaka unutulacaktır ama bu insanlar yaşayacaktır." şeklinde konuştu.

Bakmadan Geçme