Kol Destekli Sandalye Kullanın
Masa üstü bilgisayarda uzun vakit geçirenlerde boyun fıtığı riskinin büyük olduğu bildirildi.
Universal Malatya Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Nöroşirürji Uzmanı Op.Dr. Abdullah Erzurum, "Özellikle çalışan kesimi etkisi altına alan boyun ağrıları her yaş grubunda karşılaşılan önemli bir sorun. Her üç kişiden biri, hayatı boyunca en az bir kez boyun ağrısından yakınıyor. Boyun ağrıları boyun omurgasını oluşturan omur ismi verilen kemiklerin, eklemlerin, omurların arasında yer alan disklerin ve omurga çevresindeki kas ile bağların bozulması sonucu gelişiyor. Modern yaşamın getirdiği
olumsuzluklardan biri olan boyun ağrılarına boyun fıtığı, disk dejenerasyonu, boyun omurgasında kireçlenme, miyofasyal ağrı sendromları, romatizma, kötü duruş ve boynu kötü kullanma ile tekrarlayan strese bağlı zedelenme gibi pek çok neden yol açıyor. Boyun ağrılarının en önemli sebebi ise boyun fıtıkları" dedi.
Hastalık riskinin en çok ofis çalışanları, devlet memuru, bankacı, diş hekimi, gazeteciler, santral görevlisi gibi bazı meslek gruplarında sık görüldüğünü ifade eden Opr. Dr. Erzurum, hastalığın kolda, el ve parmaklara kadar vuran ağrı, sızlama, karıncalanma, kol ve ellerde kuvvet kaybı, ayaklarda da karıncalanma yanma, uyuşma, yürüme zorluğu idrar ve büyük abdesti kaçırma gibi şikayetlerle ortaya çıktığını kaydetti.
Boyun fıtığının aynı bel fıtığı gibi omur kemikleri arasında amortisör görevi gören jel kıvamındaki disklerin yırtılarak, çevrelerindeki omurilik ve sinir köklerine bası yapmasıyla ortaya çıktığını bilgisini veren Op. Dr. Erzurum, "Fıtık hangi seviyede ise bu seviye uyan ve etkilenen sinir kökü alanında kaslarda zedelenmeler ve ağrı olur. Boyun fıtığı özellikle uzun süre masa başında ve bilgisayar ekranı karşısında oturanlarda ve bazı meslek guruplarında sık rastlanır. Ayrıca genetik olarak kasları zayıf
olanlarda, spor yapmayan hareketsiz kişilerde, bedenen ağır iş yapan inşaat işçiliği gibi meslek gruplarında daha fazla görülmektedir" ifadelerini kullandı.
Fıtığın omurilik ve sinir sıkışıklığı ile bağlantılı olan şikayetlerle ortaya çıktığını ifade eden Opr. Dr. Erzurum, "Tedavi için mikrodiskektomi veya mikro cerrahi yöntemleri kullanılmalıdır. Bu işlem yaklaşık olarak 1 saatlik bir sürede tamamlanır, işlemden 6 saat sonra hasta boyunluk ile ayağa kaldırılır ve 1 gün sonrada evine gönderilir. İki haftalık istirahat programından sonra normal günlük işlerine rahatlıkla dönebilir. Bu yöntemle başarı yüzde 95 in üstündedir. Burada cerrahi tedavi için son çare
demek yerine, 'Uygun hastaya, uygun zamanda ve doğru girişimin yapılması' demek daha doğru olacaktır. Son çare olarak cerrahi tedaviye gitmek veya son aşamaya gelinceye kadar beklemek doğru değildir ve mikro cerrahinin etkinliğini düşürür" şeklinde konuştu.
"Cerrahi tedavinin yanı sıra; kilo azaltılması, düzenli egzersiz programları, omurga okulu gibi yaşantının yeniden düzenlenmesi, masa başında çalışıyorsanız, kol destekli bir sandalyede, omuzlarınız geride ve ayaklarınız yere değecek şekilde oturun. Sırtınıza ve belinize arkadan destek verin. Ensenize de bir yastık ile destek sağlayın. Sandalyeden öne doğru kayarak kalkın. Uzun süre bilgisayar kullanmak, kitap ve gazete okumak, televizyon seyretmekten sakının. Yüksekten bir şey alacaksanız, merdiven
kullanarak o yüksekliğe yakın olmaya çalışın. Ani ve sert hareketlerden kaçının. Özellikle iş yaparken rahat ve sıkmayan kıyafetler giyin. Masada otururken kısa aralar verip, ayağa kalkın. Kısa yürüme ve gerinme egzersizleri yapın. Çok sayıda veya kalın yastıkla yatmayın, televizyon izlerken kanepenin koluna başınızı dayayıp, uyuyakalmayın. Ayrıca telefonun ahizesini omuz ile boynuzun arasına sıkıştırarak konuşmayın" diyen Opr. Dr. Erzurum, bu operasyonlardan sonra haftada 3 gün 1'er saatlik egzersiz
programlarının da elde edilen başarılı sonucu destekleyeceğini de sözlerine ekledi.