Birlikte Hakkımızı Savunalım

. Çocuklarımıza onurlu bir ülke bırakmanın mücadelesini verelim” dedi.
TBMM’de konuşan Milletvekili Ağbaba, “Malatya’daki Kürecik Radar Üssüyle ilgili olarak konuşmak üzere söz aldım. Bu film bir entrikadır. 20 yıl önceki ABD projesine NATO makyajı yapılarak, AKP eliyle başımıza örülen bir entrikadır. Şimdi makyaj silindi, gerçekler ortaya çıktı. Takke düştü kel göründü. Entrika filmi gösterime girdi" dedi.
"Lizbon’a uçarken, 'kumanda bizde olacak” diyen dillerin, Lizbon’da dönme dolap gibi dönüp, 'kumanda NATO’da olacak' dediği filmdir. Bu film, kediye kedi diyemeyenlerin yalan rüzgarıdır" diyen Ağbaba, "Bu film, iftira filmidir. Malatya’ya füze kalkanı kurulmasına karşı çıkanlara demediğinizi bırakmadınız. Cazgırlık, yalancılık iftiralarını attınız. Ama gerçek ortada. Coniler gelip çoktan yerleşti. Nihayetinde Obama itiraf etti. Onun için bu film iftirayla itirafın kardeşliği filmidir" şeklinde konuştu.
Veli Ağbaba, "Bu film bir komedidir. Kumanda görevi yerine koruma görevinin alındığı komedi filmidir. Bu film bir kumpastır. Türkiye ve Ortadoğu halklarına karşı, emperyalistlerin çıkarları uğruna çevrilmiş bir kumpas filmidir. Bu film bir komplodur. Efendisine hayır diyemeyenlerin, geleceğe ve barışa karşı kurduğu bir savaş komplosudur. İsrail kalkanının imzasını, müsteşara attıran bir komplo filmidir. Bu oyun bir aksiyondur. Ansızın füze kalkanı kurma aksiyonudur. Conileri, gizlice Malatya’ya yerleştirme aksiyonudur. Bu film, at izinin it izine karıştığı aksiyonların filmidir” iddialarında bulundu.
“AKP, Kürecik filmini çevirirken biz boş durmadık. 2 Ekim’de Kürecik dağlarına çıktık. 10 Mart'ta 10 CHP’li milletvekili olarak Malatya’ya gittik. 2300 metredeki İsrail kalkanına yürürken, önümüzü Türk askeri kesti. İçeride Coniler, dışarıda Mehmetçikler. Kürecik’teki üssün kumandasını ABD’ye veren AKP, Ankara’daki meclisin kumandasını da mı verdi“ diye soran Ağbaba, şöyle konuştu:
“Kürecik Radar Üssü, yani Amerikan üssü, yani İsrail kalkanı bu ülkenin sırtında bir kambur olarak kalmamalıdır. O üssün kaldırılması, vatanseverlerin boynunun borcudur. Filmcileri kaldırır mı, kaldırabilir mi? Hayır. Çünkü onlar için esas olan özgür topraklar değildir. Onlar için esas olan pazarlanabilir topraklardır. Aramızdaki fark da budur. Onun için, bu üssün kaldırılma görevi bizim omuzlarımızdadır."
Ağbaba, açıklamalarını özetle şöyle tamamladı:
"30 Mayıs'ta ODTÜ’den, Sinan Cemgillerin yola çıktığı yerden hareket edeceğiz. Onların geçtiği yollardan geçeceğiz. Ama onların varamadığı yere varacağız. Bir kez daha Kürecik dağlarına çıkacağız. Amerikan üssünün kapısına dayanacağız. Parti farkı gözetmeksizin gelebilecek bütün milletvekillerini davet ediyorum. Hep beraber gidelim. Birlikte hakkımızı savunalım. Çocuklarımıza onurlu bir ülke bırakmanın mücadelesini verelim.“