Battalgazi Türkiye'nin Parlayan Yıldızı

  Battalgazi Belediye Başkanı ve Battalgazi Belediye Başkan Aday Adayı Selahattin Gürkan, şöyle konuştu: “Battalgazi ilçesinin yaklaşık 1.000.000m2 alana sahip olacağını çoğu şehirlerden daha büyük yaklaşık 305.000 nüfusa sahip bir şehir olacaktır. O zaman şehir ve insan ilişkisi üzerinde durmak gerekir. Önce belediye nedir onu tanımlayalım. Belediye; milli sınırları içerisinde idari olarak yasal çerçeve içerisinde bölünmüş ve tescil edilmiş alanlardır insan ise biyososyal, kültürel bir varlıktır. İnsanın ihtiyaçlarını Maslow en güzel şekilde açıklamıştır. Bunlar; Fizyolojik ihtiyaç, Güvenlik ihtiyaçları, Ait olma ve sevgi ihtiyaçları, Değer ihtiyaç, Kişisel başarı, kendini gerçekleştirme ihtiyaçlarıdır. İbn-i Haldun,İbn-i Sina,Farabi, Abraham Maslow gibi insan bilimcilerinin ortak hiyerarşisi budur. 19. yüzyılda sanayileşmeyle insanlar köylerden şehirlere akın etmiştir. İnsanların fiziki ihtiyaçlarını karşılayan binaların daha sonra yeterli olmadığı görüldü. Fiziki ihtiyaçlar giderilince, güvenlik ve aidiyet duygusunun ardından sevme sevilme ve kendini geliştirme duygusu gelişti.”
Gürkan, şehirlerin Maslow’un ihtiyaç hiyerarşisinde olduğu gibi, insan odaklı dizayn edilebileceğini söyledi. "Şehirde yaşamak mı? Şehri yaşamak mı?" konusuna değinen Gürkan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Öncelikle hedef kitle insan olduğuna göre belediye örgüt yapısını Mazlow’un ihtiyaçlar hiyerarşisine göre kurar ve hizmetler buna göre gerçekleştirildiği zaman bizim şehirde yaşayan insanlarımız mutlu olur, insanların şehre aidiyet duygusu gelişir, çeşitli sendikalara, derneklere üye olarak sevme ve sevilme duyguları gelişir. Bunun neticesinde duygu cenneti oluşur, şehrimizin sermayesi ve beyin göçü dışarıya gitmez. Bunu yapamadığımız zaman balliciler, tinerciler, mafyalar gibi kötü durumlar ortaya çıkar. İnsan, şehirde yaşayan değil, şehri yaşayan, şehrin sahibi olmalıdır. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın da ifade ettiği gibi şehri yaşamalıyız. Şehirler, kimlikleri ve hafızalarıyla öne çıkacaktır. Hafızasını kaybeden bir kent, hafızasını kaybeden bir insan gibi şuursuz olur. Derin bir hafızası olan Anadolu ve Malatya’nın, kültürel kent hafızasını, kimliğini, tarihi yapıtlarını, kent müzelerini ve kültürel mirasını koruyarak veya ortaya çıkararak gelecek kuşaklara aktarılmalıdır.”
Gürkan, önümüzdeki dönemlerde Dünyanın ve Türkiye’nin takip edeceği konseptin bu yönde olacağını belirterek sözlerini şöyle tamamladı: "Kentlerin gelişmesi de bu temel üzerinde gerçekleşecektir. Anadolu’yu Anayurt yapan Battalgazi; ilim ışığıyla, manevi duygularıyla aydınlatan bir yerdir. Battalgazi’de yaşayan insanlar kentin sakini değil sahibi olacaktır. Battalgazi, Türkiye’nin parlayan yıldızı, ülkemizde bütün belediyelerin örnek alacakları bir ilçe haline gelecektir.”