Askeri cezaevinde
Adana 1. Sınıf Askeri Cezaevi'nde Er Murat Polat'ın işkence ile öldürülmesi davasından hakkında müebbet hapis cezası istenirken beraat eden cezaevinin infaz kısım komutanı Astsubay O.A, cezaevindeki nöbetçi subay odasında bazı tutukluları eşleri ile görüştürüp 'aşk odası' haline dönüştürdüğü, birinin çocuğu olduğu iddiasıyla yargılanmaya başlandı.
Gaziantep'te vatani görevini yapan Er Murat Polat, rahatsızlığı nedeniyle sevk edildiği Hatay'ın İskenderun ilçesinde hırsızlık suçlamasıyla 28 Haziran 2005'te yakalanıp götürüldüğü Adana 6'ncı Kolordu Komutanlığı 1'nci Sınıf Cezaevi'nde mahkum elbisesi giymediği gerekçesiyle gardiyan askerler tarafından işkence edilerek öldürüldü.
Adana 5.Ağır Ceza Mahkemesi'nde yaklaşık 6.5 yıl süren davanın sonunda 30 sanık arasında gardiyan askerlerden sadece Hüseyin Güldaşı 25 yıl hapse mahkum edildi. 13 asker 500'er lira para cezasına çarptırılırken Cezaevi Müdürü Yarbay M.S ile birlikte 4 astsubayın da bulunduğu 16 kişi ise delil yetersizliğinden beraat etti. Beraat eden astsubaylar arasında bulunan ve cezaevinin infaz kısım komutanı olan O.A'nın cezaevine, uyuşturucu, alkol, cep telefonu sokulmasına göz yumduğu, tayinini durdurmak için isyan çıkarttırdığı iddia edildi. 23 Ağustos 2006 ve öncesi askeri cezaevinde yaşanan bu olaylarla ilgili tayini önce Gaziantep'e ardından Kıbrıs’a çıkan Astsubay O.A ile o dönem 8 gardiyan ve 18'i de tutuklu ve hükümlü olan toplam 27 kişi hakkında Adana 11. Asliye Ceza Mahkemesi'de, ‘Hükümlü veya tutukluların ayaklanması, nitelikli mala zarar verme, infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak veya bulundurmak' suçlarından açılan davaya başlandı. Duruşmaya Astsubay O.A ile birlikte R.B, E.S, E.C ve Ö.S ile avukatları katıldı. Sanıklara iddianame okundu. Davanın iddianamesinde, Adanalı olduğu ve cezaevinde tutuklu ve hükümlü bulunan Adanalıları 1'inci koğuşta toplu halde tuttuğu , cezaevine istedikleri kebap, lahmacun, yiyecek, alkol getirttiği, esrar, cep telefonu sokulmasına göz yumduğu, ayrıca nöbetçi subay odasını ise bazı tutuklu ve hükümlüler için adeta ‘aşk odasına' dönüştürdüğü iddia edilen O.A’nın nöbetçi olduğu günler evli tutuklular Ü.D, S.D, H.A'nın eşleriyle nöbetçi subay odasında kapıları kapalı olduğu halde kapı dışına nöbetçi koyarak yalnız görüşmelerine müsaade ettiği, hatta bunlardan Ü.D'nin cezaevinde bulunduğu süre içinde çocuğunun olduğu öne sürüldü.
Astsubay O.A, bu suçlamaları kabul etmedi. Cezaevinde mahkumlara ayrımcılık yapmasının söz konusu olmadığını söyledi. İsyan çıkmadan 11 gün önce cezaevinden ayrıldığını ve ilişkisini kestiğini belirten O.A, “İsyan çıkması ve dilekçe verilmesi için hiç kimseyi bir şey söylemedim. İsyanın benimle ilgisi yoktur” dedi.
Cezaevine uyuşturucu, cep telefonu ve benzeri eşyaların sokulmasına izin vermediğini belirten O.A, “Hatta birinde cezaevinde uyuşturucu yakalatmam nedeniyle mahkumlar benim infaz emrimi vermişler. Doğan Gülsüm’den beni öldürmesini istemişler. Bu durumun önlenmesi üzerine bana koruma verildi” dedi.
En son gelen yönetimin mahkumlar üzerinde aşırı baskı kurmaları nedeniyle isyan çıktığını, bu konuda müdürleri uyardığını, ancak kendini dinlemediklerini söyledi.
Sanık E.S, cezaevine yene gelen müdürün sert tedbirler uygulayarak mahkumları askerler gibi eğitmeye kalkışması üzerine tartışma çıktığını belirti. Mahkumlar olarak O.A’dan memnun olduklarını belirten E.S, “O.A. komutanın tayini çıkınca gitmemesi için dilekçe verdik. Benim bazı mahkumların eşleri ile astsubayın odasında görüştüklerinden haberim yoktur. Böyle bir şeyin olması da söz konusu değildir” dedi. Diğer sanıklar da suçlamayı kabul etmedi.
Duruşma, haklarında 10 ile 11 yıl arasında hapis cezası istenen ve duruşmaya gelmeyen 22 sanık hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Yakalanan sanıkların ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakılması kararlaştırılırken duruşma tanıkların dinlenmesi için ertelendi.