Gürcü Yönetmen Otar Losseliani
1.Malatya Uluslararası Film Festivali'nin 'Yaşam Boyu Başarı
Ödülü'nün sahibi, 'Chantrapas/İşe Yaramaz' filminin Gürcü yönetmeni Otar Losseliani, 'Senemada Dijitale geçilmesiyle birlikte pek çok iş kolu da ortadan kalktı' dedi. Malatya Anemon Otel'de Basın Toplantısı düzenleyen ünlü yönetmen Otar Losseliani, eskiden yazarların mürekkep ve ucunda tüy olan kalemlerle yazdığını, mürekkebe batırılan kalem esnasında yazarın düşünme zamanı kazandığını anlatan yönetmen, türkenmez kalem ile bu düşünme sürecinin kaybolduğunu, artık insaların düşünmeye vakitleri olmadan yazdıklarını, çalıştıklarını söyledi. Bu örneklemeyi gelişen teknoloji, montaj masalarının kalkması ve dijital dünyaya geçilmesi ile film sektörünün değişimi üstüne örnekler veren yönetmen, bilgisayar ekranına bağlı olarak çalışmayı da, 'Bu özgür bırakmıyor sizi, sürekli çalışmak zorundasın. Bu insana yapılabilecek en büyük sömürü' olarak tanımladı. Dijitale geçilmesiyle birlikte pek çok iş kolununda ortadan kalktığını, sinema sanatını mühendislerle birlikte yapmak zorunda kaldıklarını söyledi. Gümüş içeren bobinlerin 300 yıla yakın ömrü olduğunu söyleyen Otar, şu an dijitale aktarılan bütün geçmiş görüntülerin ise bir düğmeyle yok olması ihtimaline vurgu yaptı. Bir basın mensubunun 'Chantrapas/İşe Yaramaz' filminin kimin, kimlerin otobiyografisi olduğu şyeklindeki sorusu şöylle cevaplandırdı: 'İlk olarak bunların, başta Nazım Hikmet, Charli Chaplin ve Tarkovski gibi istediği şeyleri yapabilmek için ülkesinden göç eden, göç etmek zorunda kalan sanatçılar olmuştur. Burada, otobiyografide bahsedilenler sevdiğim sanatçılardır. Biz sanatçılar halkın düşüncesine her zaman yakın olmayabiliriz. Genelin sahip olduğu düşünce, genel kanı aslında en büyük sansürdür.' İdeolojik sansürün diğer sansürlerden çok daha yumuşak bir sansür olduğunu, bununda yapımcılara ideolojileri dikte etmeye götürdüğünü dile getiren Losseliani, günümüz sinemasıyla ilgili olarak da, 'Bakıyorsunuz ki filmlerin hepsi birbirine benziyor. Bu da bir alışkanlık olup, seyircide beklenti oluşturuyor. 007 James Bond'un sonu kötü bitse, James Bond kaybetse seyirci bunu asla kabul etmez. Seyirci filmin her zaman iyi sonla biteceğini bildiği için bu sefer film kötü bitse seyirci sansürleyebilir' dedi. Binbir Gece Masalları'nda Şehrazat'ın sultana anlattığı hikayelerde Şehrazatın hikayeyi bitirememesinin de bir sansür olduğunu ileri süren yönetmen Losseliani, 'Totaliter rejime karşı olan bir film yapmak bir çılgınlıktır. Bu yüzden çoğu filmim yasaklandı, rafa kalktı. Hayır, hepsi kısalar dahil yasaklandı. Daha sonra gösterime girdiler, bu defa da insanlar tarafından yapılmaya başladı' ifadelerini kullandı.