Çocuklar Giderek Mutsuzlaşıyor
İnegöl Kent Konseyi Çocuklar Meclisi Sorumlusu Çocuk Gelişimi Öğretmeni Mine Atıcı, çocuk eğitimindeki sıkıntılara değinerek, her türlü maddi ve manevi imkânlar sağlanmasına rağmen toplumun ve çocukların giderek mutsuzlaştığını söyledi.
Çocuk ve gençlerde davranış problemleri, suça meyil ve toplumla zıtlaşmanın gün geçtikçe arttığını belirten Mine Atıcı, 'İş içinden çıkılmaz bir hal almaktadır. İyi birer anne-baba olabilmek için ciltlerle kitap okuruz. Dünyanın özellikle batının çocuk yetiştirme ekollerini takip ederiz. Çocuklarımız için en iyisini yaptığımızı sanırız. İyi ama uygarlık, bilim, teknoloji bu kadar gelişmişken, bizler bu kadar okuyup onlar gibi çocuklarımızı eğitmeye çalışırken, davranış problemli, suça meyilli, anti-sosyal, yalnız, mutsuz bir nesil nereden çıkıyor? İnsanlığın yararına olan bu gelişmeler neden toplumu daha ileriye götürmüyor? Belli ki, temelde çok büyük bir yanlış yapıyoruz. Bu yanlış İnsan davranışı ile teknoloji birbirinden çok farklı olmasından kaynaklanmaktadır. Çocuk ağladığında asla kucağa alınmamalı, uyutulurken mutlaka yalnız olmalı ve benzeri gibi kültürümüze ait olmayan bir ekolle çocuğunuzu yetiştirmeye kalkarsanız sıkıntı doğacaktır. Çünkü bizim aile bağlarımızın gücü, anne ile bebeğin birbiri ile bolca teması sonucu oluşan güvenli bağlılıktan geçer' dedi.
MİLLİ, DİNİ, AHLAKİ DEĞERLERİMİZE GÖRE DEĞERLENDİRİLMELİ
Atıcı, 'Biz anne babalar, dünyaya hakim global güçlerin kendi çıkarlarına hizmet edecek tek tip insan dizayn etme istekleri doğrultusunda, dünyadaki toplumlara zerk etmeye çalıştıkları global zehir, suni insanlık kültürünü maalesef çocuklarımız üzerinde uyguluyoruz. İşte çocuklarımızdaki bizi üzen, toplumsal çöküntüye sebep olan tüm davranış kalıplarının temeli budur. Çünkü topyekün bir dünya kültürü yaratılmaya çalışılırken, özel alt kültürlerle bu dünya kümesi kültürü çatışmaktadır. X ülkesinde yapılan bir araştırma sonucunda ortaya çıkan verilerle bizim ülkemizde çocuk yetiştirmeye kalkmak ülkemizde toplumsal çöküntüye neden olacaktır. Doğrusu şudur, X ülkesinde yapılan araştırma sonuçları, milli, dini, ahlaki değerlerimize göre değerlendirilmeli, söz konusu davranışlar değerlerimizle örtüşecek niteliğe dönüştürüldükten sonra uygulanmalıdır' ifadelerini kullandı.