Ağbaba'dan 'Darbeci' Yorumu
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, 'CHP 'darbeci' diyorlar. 12 Eylül'de CHP'li ailelerin çocuklarının işten atıldığını, işkence gördüğünü, idam edildiğini biliyoruz. Bize 'darbeci' diyen...
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, 'CHP 'darbeci' diyorlar. 12 Eylül'de CHP'li ailelerin çocuklarının işten atıldığını, işkence gördüğünü, idam edildiğini biliyoruz. Bize 'darbeci' diyen AKP'liler, Kenan Evren'in dizinin dibinde oturuyorlardı' dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Malatya'nın Doğanşehir ilçesinde ziyaretler gerçekleştirdi. CHP İl Başkanı Enver Kiraz, belediye meclis üyeleri, il ve ilçe yöneticileriyle birlikte Doğanşehir merkezi, Polat ve Topraktepe mahallelerini ziyaret eden Ağbaba, vatandaşların sorunlarını dinledi.
Ağbaba'ya sıkıntılarını aktaran vatandaşlar, Polat'ta 100 yıllık belediyelerinin kapandığını, bu kapanmanın ardından hiçbir hizmet alamadıklarını ileri sürdü. Belediye binasında bir sandalye bile bırakılmadığını öne süren Polatlılar, Ağbaba'ya sıkıntılarını iletti.
Beldelerin kapanmasına karşı çıktıklarını ifade eden Ağbaba, 'Ancak Polatlılar da sonucu çok göremedi. Belediyelerinin kapanmasını isteyenlere oy verdiler. Şimdi beklenen sorunlar tek tek ortaya çıkmaya başladı. Polat'ın merasından hayvancılığına, sulama ve içme suyu sorunlarını mecliste gündeme getiriyoruz' şeklinde konuştu.
CHP Doğanşehir İlçe Örgütüne giderek burada partililerle de buluşan Ağbaba, burada ülke gündemini değerlendirdi.
CHP Doğanşehir İlçe Başkanı Ali Uçar ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Doğanşehir'de çalışmalara aralıksız devam ettiklerini kaydederken, İl Başkanı Enver Kiraz da seçimlere 4 ay kaldığını, ülkenin içinde bulunduğu durumdan kurtulmasının tek çaresinin CHP iktidarı olduğunu ifade etti.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, CHP ile cemaat arasında ilişki kurmak isteyenleri sert sözlerle eleştirdi. Bu cümleleri kullananların yalancı, iki yüzlü ve riyakar olduklarını ifade eden Ağbaba, 'Düne kadar Amerika'ya gidip Fethullah Gülen'in eteğini öpenler, onun dizinin dibinde oturanlar şimdi bizi cemaatle işbirliği yapmakla suçluyor. İnsanda utanma olur. İlhan Cihaner'den, Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal'dan utanır insan' dedi.
CHP'nin darbeci olduğu yönündeki söylemleri de eleştiren Ağbaba, şunları söyledi: 'CHP, darbeci diyorlar. 12 Eylül'de CHP'li ailelerin çocuklarının işten atıldığını, işkence gördüğünü, idam edildiğini biliyoruz. CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in cezaevine girdiğini biliyoruz. Peki, bize 'darbeci' diyen Davutoğlu o dönem neredeydi, Erdoğan ne yapıyordu? 12 Eylül'de bir tek yargılanan AKP'linin yakını var mı? AKP'liler Kenan Evren'in dizinin dibinde oturuyorlardı. Bütün solcular cezaevine girdi. 27 Mayıs'ta, CHP iktidar olacakken darbe yapıldı. Onların bir tek yakınına bir şey olmadı. 28 Şubat'ta mağdur edildik diyorlar. Sincan'a tanklar geçiyordu. Tankın üzerine çıktılar da biz mi engel olduk.'
Ağbaba, 'Beş yıl önce ne diyorsalar şimdi de aynı şeyi söylediklerini' belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: 'Beş yıl önce Ergenekon, Balyoz, Oda TV, KCK davalarına siyasi davalar diyorduk, bugün de aynı şeyleri söylüyoruz. Biz, hukuku savunuyoruz. Hiç kimseye inandığı şeylerden dolayı baskı yapılmamalı. Cemaatçi diye iş adamına baskı yapılmamalı. Cemaatçi diye insanlar sürgün edilmemeli. Suçu varsa yargılanmalı. Ama insanlar etnik kimliğinden dolayı, mezhebinden dolayı, inancından dolayı mağdur edilmemeli. Bu hukuk eliyle yapılmamalı.'
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Malatya'nın Doğanşehir ilçesinde ziyaretler gerçekleştirdi. CHP İl Başkanı Enver Kiraz, belediye meclis üyeleri, il ve ilçe yöneticileriyle birlikte Doğanşehir merkezi, Polat ve Topraktepe mahallelerini ziyaret eden Ağbaba, vatandaşların sorunlarını dinledi.
Ağbaba'ya sıkıntılarını aktaran vatandaşlar, Polat'ta 100 yıllık belediyelerinin kapandığını, bu kapanmanın ardından hiçbir hizmet alamadıklarını ileri sürdü. Belediye binasında bir sandalye bile bırakılmadığını öne süren Polatlılar, Ağbaba'ya sıkıntılarını iletti.
Beldelerin kapanmasına karşı çıktıklarını ifade eden Ağbaba, 'Ancak Polatlılar da sonucu çok göremedi. Belediyelerinin kapanmasını isteyenlere oy verdiler. Şimdi beklenen sorunlar tek tek ortaya çıkmaya başladı. Polat'ın merasından hayvancılığına, sulama ve içme suyu sorunlarını mecliste gündeme getiriyoruz' şeklinde konuştu.
CHP Doğanşehir İlçe Örgütüne giderek burada partililerle de buluşan Ağbaba, burada ülke gündemini değerlendirdi.
CHP Doğanşehir İlçe Başkanı Ali Uçar ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Doğanşehir'de çalışmalara aralıksız devam ettiklerini kaydederken, İl Başkanı Enver Kiraz da seçimlere 4 ay kaldığını, ülkenin içinde bulunduğu durumdan kurtulmasının tek çaresinin CHP iktidarı olduğunu ifade etti.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, CHP ile cemaat arasında ilişki kurmak isteyenleri sert sözlerle eleştirdi. Bu cümleleri kullananların yalancı, iki yüzlü ve riyakar olduklarını ifade eden Ağbaba, 'Düne kadar Amerika'ya gidip Fethullah Gülen'in eteğini öpenler, onun dizinin dibinde oturanlar şimdi bizi cemaatle işbirliği yapmakla suçluyor. İnsanda utanma olur. İlhan Cihaner'den, Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal'dan utanır insan' dedi.
CHP'nin darbeci olduğu yönündeki söylemleri de eleştiren Ağbaba, şunları söyledi: 'CHP, darbeci diyorlar. 12 Eylül'de CHP'li ailelerin çocuklarının işten atıldığını, işkence gördüğünü, idam edildiğini biliyoruz. CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in cezaevine girdiğini biliyoruz. Peki, bize 'darbeci' diyen Davutoğlu o dönem neredeydi, Erdoğan ne yapıyordu? 12 Eylül'de bir tek yargılanan AKP'linin yakını var mı? AKP'liler Kenan Evren'in dizinin dibinde oturuyorlardı. Bütün solcular cezaevine girdi. 27 Mayıs'ta, CHP iktidar olacakken darbe yapıldı. Onların bir tek yakınına bir şey olmadı. 28 Şubat'ta mağdur edildik diyorlar. Sincan'a tanklar geçiyordu. Tankın üzerine çıktılar da biz mi engel olduk.'
Ağbaba, 'Beş yıl önce ne diyorsalar şimdi de aynı şeyi söylediklerini' belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: 'Beş yıl önce Ergenekon, Balyoz, Oda TV, KCK davalarına siyasi davalar diyorduk, bugün de aynı şeyleri söylüyoruz. Biz, hukuku savunuyoruz. Hiç kimseye inandığı şeylerden dolayı baskı yapılmamalı. Cemaatçi diye iş adamına baskı yapılmamalı. Cemaatçi diye insanlar sürgün edilmemeli. Suçu varsa yargılanmalı. Ama insanlar etnik kimliğinden dolayı, mezhebinden dolayı, inancından dolayı mağdur edilmemeli. Bu hukuk eliyle yapılmamalı.'