Dünya Gıda Günü
Malatya Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Ali Selvi, insan sağlığının güvenilir gıda sistemlerine bağlı olduğunu bildirdi.
16 Ekim Dünya Gıda Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, gıdanın önemine temas eden Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Ali Selvi, “2013 yılı dünya gıda gününün teması "Beslenme ve Gıda Güvencesi için Sürdürülebilir Gıda Sistemleri" olarak belirlenmiştir” ifadelerini kullandı. İnsan sağlığının güvenilir gıda sistemlerine bağlı olduğuna dikkat çeken Ali Selvi, “Günümüzde yetersiz beslenmenin topluma maliyeti çok yüksektir ve yetersiz beslenme çeşitli şekillerde ortaya çıkmaktadır: Dünyada beş yaşın altındaki her dört çocuktan biri yeterli düzeyde gelişememektedir. Bu, yetersiz beslenen 165 milyon çocuğun bedensel potansiyellerine hiçbir zaman erişemeyecekleri anlamına gelmektedir. Dünyada yaklaşık 2 milyar insan sağlıklı olmak için gerekli olan vitamin ve mineralleri alamamaktadır. İnsanların yaklaşık olarak 1,4 milyarı aşırı kiloludur. Bu insanların, yaklaşık olarak üçte biri obezdir ve koroner kalp rahatsızlığı, şeker hastalığı veya diğer sağlık sorunları yaşamaktadır. Ayrıca, birbirinden farklı yetersiz beslenme türleri bir ülkede, bir evde hatta bir bireyde aynı anda ve bir arada var olabilmektedir. Yetersiz beslenen kadınların, engelli bebek doğurma olasılığı daha yüksektir. Aslında, anne karnındaki yetersiz beslenme, yoksulluğun nesilden nesile aktarılmasına neden olan en önemli faktörlerden birisidir. Gıda sistemi, tarımsal ürünlerin üretilmesini, işlenmesini ve tüketicilere sunulmasını sağlayan çevre, insan, kuruluş ve süreçlerden oluşmaktadır. Gıda sisteminin her unsur ve yönünün çeşitli ve besin değeri yüksek gıdaların nihai olarak bulunabilirliği ve erişilebilirliği ve böylece tüketicilere güvenilir gıdalar arasından seçim yapabilme imkanları sağlanması- üzerinde etkileri bulunmaktadır. Tabii ki bu konuda başka faktörler de vardır, örneğin hane halkı geliri, fiyatlar ve tüketicilerin bilgilendirilmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu. “Ayrıca, gıda sistemleri ile ilgili politikalar ve müdahaleler tasarlanırken beslenme konusu nadiren temel amaç olarak ele alınmaktadır. Bu politikalarda ve müdahalelerde beslenme temel amaç olarak ele alınmış ve odak noktasına yerleştirilmiş olsa dahi beslenme konusunda olumlu etkilerinin bulunduğunu söylemek zordur. Tarım ağırlıklı olarak doğal kaynaklara bağlıdır. Çevresel zararlara neden olabileceği gibi aynı zamanda çevresel yararlar da sağlamaktadır. Tarım, iklim değişikliği, toprak yetersizliği ve bozulması, temiz ve taze su kıtlığı, biyo çeşitlilik kaybı, orman ve balıkçılık kaynaklarının bozulması ve tarım kimyasallarının neden olduğu kirlilik de dahil olmak üzere çok sayıda çevresel tehdidin arkasındaki temel faktördür. Tarım ürünleri yetiştiriciliği ve hayvancılık sektörleri tatlı su kaynaklarının yüzde 70’ini kullanmakta ve ormancılıkla birlikte yeryüzündeki alanların yüzde 60’ını kapsamaktadır. Hayvancılık sektörü, tek başına küresel ekin ve mera alanlarının yüzde 80’ini kullanmaktadır. Gezegen yüzeyinin yüzde 70’ini oluşturan okyanuslar ve denizler, balıkçılığın ve su ürünleri yetiştiriciliğinin varlığını sürdürmesini sağlamaktadır. Dünya eko sistemlerinin yaklaşık olarak yüzde 60’ı nitelik olarak bozulmuş veya sürdürülemez bir şekilde kullanılmıştır ki bu durum gerek gıda güvencesi gerekse beslenme bakımından ciddi tehdit ve tehlikeler arz etmektedir” diyen Ali Selvi, yetersiz beslenmenin nedenleri şöyle sıraladı: Güvenilir, çeşitli ve besin değeri yüksek gıdaların yetersiz miktarda (ve bu tür gıdalara erişim imkanlarının yetersiz) olması; Temiz su, sıhhi temizlik ve sağlık hizmetlerine erişimin yetersiz olması; Çocuklar ve yetişkinlerin güvenilir olmayan gıda seçimlerini sayabiliriz. Tarımda yüksek verimlilik, gelirlerin yükselmesini özellikle tarım sektörünün ekonomiden ve istihdamdan yüksek bir pay aldığı ülkelerde- ve tüm tüketiciler bakımından gıda maliyetlerinin azalmasını sağlayarak daha iyi beslenmeye katkıda bulunmaktadır. Her ne kadar tarımsal büyümenin etkisi yavaş olsa ve yetersiz beslenme sorununun hızlı bir azalma sağlanması için yeterli olmasa bile tarımda yüksek verimliliğin gerçekleştirilmesi önemlidir. Gelecek dönemlerde de tarımsal verimlilikte istikralı ve sürekli artışlar hayati derecede önemli olmaya devam edecektir: Talepte beklenen büyümeyi karşılayabilmek için temel gıda maddeleri üretiminin % 60 oranında artırılması gerekecektir. Bununla birlikte, güvenilir gıdalar temel gıda maddelerinden fazlasını kapsamaktadır. Güvenilir gıdalar, enerji ve besin maddelerinin dengeli ve yeterli bir bileşimini içermekte ve ayrıca ürün çeşitliliği bakımından geniş bir yelpazeye yayılmaktadır. Bu nedenlerle, tarımsal araştırma-geliştirme çalışmalarında öncelik, meyveler, sebzeler, baklagiller ve hayvansal kaynaklı gıdalar gibi besin değeri yoğun gıdalara verilmelidir. Örneğin, bu konudaki ağırlıklı çalışmalar, entegre tarım sistemleriyle küçük ölçekli çiftçilerin ürünlerini çeşitlendirmeye yönelik müdahalelere doğru yönlendirilmelidir. Gıdaların daha kolay erişilebilir, daha çeşitli ve daha besleyici olmaları sağlanarak, besin değerleri artırılabilir. Geleneksel gıda sistemlerinde hijyen koşullarının, gıda işleme ve depolama tekniklerinin iyileşmesi verimliliği artırmakta ve gıdaların güvencesini ve besin kalitesini iyileştirmektedir. Gıda sistemlerindeki gıda ve besin kayıplarının ve atıkların azaltılması daha iyi beslenmeye önemli katkılar sağlayabilir ve üretim kaynakları üzerindeki baskıyı hafifletebilir. “ Selvi, “İyi beslenme sağlıklı diyete bağlıdır. Sağlıklı diyet için - eğitim, sağlık, hijyen ve diğer faktörlerin yanı sıra - güvenilir gıda sistemlerine ihtiyaç vardır. Güvenilir gıda sistemleri uygun politikalarla, teşviklerle ve yönetişimle mümkün olmaktadır” dedi.