34 Yıl Sonda Tekrar Gündemde

Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin, 12 Eylül 1980 darbesiyle ilgili olarak yürüttüğü soruşturmaya ilişkin mahkemeye sunduğu iddianamede Malatya Belediyesi Başkanıyken bombalı suikast sonucu, 17 Nisan 1978 tarihinde gelini ve 2 torunuyla birlikte öldürülen 'Hamido' lakaplı Hamid Fendoğlu olayına yer vermesi, 34 yıldır olayın aydınlatılmasını bekleyen Fendoğlu ailesini umutlandırdı.


Malatya'da 17 Nisan 1978 tarihinde meydana gelen olayda, eski milletvekili ve o dönemde Adalet Partisi, Milli Selamet Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin ortak desteği ile seçilen Bağımsız Belediye Başkanı Hamid Fendoğlu, Ankara'dan kendi adına gönderilen paketi evinde açarken bombanın patlaması üzerine; gelini ve 2 torunu ile birlikte hayatını kaybetmişti. Yaşanan suikast sonucunda kentte meydana gelen olaylarda yüzlerce işyeri ateşe verilip talan edilirken, 4 kişi öldürülmüş ve çok sayıda kişi de
yaralanmıştı.

34 YIL SONDA TEKRAR GÜNDEMDE
Olayla ilgili dosya 1998 yılında zaman aşımı nedeniyle kapatılmıştı. Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin'in, 12 Eylül 1980 darbesine ilişkin yürüttüğü soruşturmanın ardından hazırladığı 80 sayfalık iddianamede, Malatya Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu ve yakınlarının ölümüne yol açan bombalı suikasta gündeme geldi. İddianamede, 12 Eylül darbesine giden süreçte, ülkeyi anarşi ve terör olaylarıyla kaosa sürükleyen olaylara da yer verilerek, bu olayların şüpheli yönleri de dile getirildi. 17
Nisan 1978'de, Malatya Belediye Başkanı Hamid Fendoğlu'nun adına gönderilen, kendisinin yanı sıra gelini ve 2 torununun ölümüyle sonuçlanan bombalı paketle suikast olayı da, ihtilale gerekçe olaylardan biri olarak gösterildi.
Hamid Fendoğlu'nun yeğeni Mehmet Fendoğlu, darbe iddianamesi ile tekrar gündeme gelen bombalı suikast olayı hakkında yaptığı değerlendirmede, "17 Nisan 1978'de meydana gelen olay, 1998 yılında kapatılan bir dosyanın Ankara Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin tarafından hazırlanan iddianamede tekrar gündeme getirilmesi, şu aşamada henüz kabul edilmeyen iddianame eğer kabul edilirse, bizim için ve aile için çok sevindirici olacaktır. Çünkü Türkiye'de derin devletin miladı olarak ben rahmetli amcam Hamid
Fendoğlu'nun faili meçhul ve derin, çok taraflı ajanların, Türkiye'yi geçmişten geleceğe yönelik bir plan çerçevesinde katlettiklerine inanıyorum. Eğer oradan sonuç alabilirlerse, 1978'deki olaydan sonuç alabilirlerse, Türkiye'de birçok şeyin aydınlığa çıkabileceğini düşünüyorum. İnşallah o iddianame kabul edilir, gelecek günlerde de biz sonuçlarını hep beraber görürüz" şeklinde konuştu.
Fendoğlu, "Daha önceleri teyzem, rahmetli Hamid Fendoğlu'nun eşi Hacı Mukaddes Fendoğlu, gerek başbakanlar düzeyinde, gerek İçişleri Bakanları düzeyinde aile adına olayın takipçisi oldu. Hepsinde de telkinlerde bulundular. 'Tamam, sabredin, biz devlet olarak işi çözeceğiz' diye diye, 1998 yılına kadar gelip, zaman aşımından dolayı da dosya kapandı. Ama bir umut ışığı, Ankara Savcısı'nın yapmış olduğu çalışmaları da aile olarak takdirle karşılıyoruz. İnşallah iddianame kabul edilir. Bu sonuç neticesinde
de, teyzemin bana ifade ettiği gibi, 'Geçmişte açılan davalar gibi İnşallah güdük kalmaz. Sonuçlandırılır ve Türkiye'nin önü de açılır. Hem bizim için sevindiricidir, hem Türkiye için sevindiricidir' diye kendisi bir ifadede bulunmuştur. Aynı dilekleri bende söylüyorum. Çok iyi olur" dedi.

 

"DARBENİN TEMELİNİ MALATYA'DA ATTILAR"
Amcası ile birlikte diğer 3 akrabasının hayatını kaybettiği bombalı suikastın 1980 darbesine temel atılmak için yapıldığını ileri süren Mehmet Fendoğlu, "O yılları nasıl hatırlamam. 1978'de ben lise son sınıf öğrencisiydim. O yıları Allah kimseye vermesin. Ortam karışık, sağ-sol çatışması had safhada. Alevi-Sünni çatışmasına yönelik giden bir yapılanma var. O olaydan sonra 'Cami bombalandı', 'Sulara zehir atıldı' gibi dedikodularla birlikte Malatya'da bir Alevi-Sünni çatışmasının zemini yaratılmaya
çalışılmıştır. Biz, tabi sıcağı sıcağına bu şeyi çözemiyorduk. Çünkü o olayda Malatya'da birçok işyeri tahrip edildi. Birçok göç olayı oldu. Bunun sebebi Malatyalılar değildir. Samimi söylüyorum. Malatya'da 1980 darbesinin temelini 1978'de attılar. Zaman içerisine yayarak, darbe ortamını hazırladılar. Bugünkü gelişmeler, devletin derin yapılanmasının göstergesidir bence bu" ifadelerini kaydetti.
Bomba düzeneğini o dönemde ne sağda ne de solda hazırlayabilecek herhangi bir örgütün bulunmadığını ve olayın devletin karanlık yüzü tarafından yapıldığını iddia eden Mehmet Fendoğlu şunları söyledi:
"O yılarda tabi, aile olarak biz kendi acımızı yaşarken, dönemin İçişleri Bakanı İrfan Özaydınlı idi. Tabi şimdi rahmetli oldu. Öbür dünyada şahsım olarak iki elim yakasındadır. Devletin İçişleri Bakanı olarak, devletin ve seçilmişlerin bir belediye başkanı olarak rahmetli Hamid Fendoğlu'nun, amcamın cenaze törenine hem katılmadı, hem de imalı bir şekilde Malatya'daki olayların yaratıcısı bizmişiz gibi bir İçişleri Bakanının yönlendirmesi oldu. Bu olayda o zamanın İçişleri Bakanı İrfan Özaydınlı, Sayın
Bülent Ecevit rahmetli oldu, 'Keşke Malatya'yı değilde İstanbul'u kaybedeydim' diyen bir başbakanımızdı. Bu olaydan hepsinin de haberi vardı. Devletin, yapılanmadan olsun, o günkü şartlar altında, her ne kadar sağ görüş ve milliyetçi bir çizgimiz olsa da, böyle bir organize bombanın ne sağ örgütlerde, ne de sol örgütlerde, böyle bir bombayı yapabilecek paraya, maddiyata ve tekniğe sahip hiç bir örgüt yoktu. Tamamen devletin karanlık yüzünün yaptığını düşünüyorum. Bunu defalarca beyan ettim, her yerde de
beyan ettim."

HAMİT FENDOĞLU'NUN SİYASİ HAYATI
27 Mayıs 1960 darbesinden sonra DP yöneticileri ile birlikte Yassıada'da idamla yargılanan Hamid Fendoğlu, 1965 milletvekili genel seçimlerinde AP'nin listesinden Malatya Milletvekili seçilerek, 1969'a kadar milletvekili olarak TBMM'de görev yaptı. Adnan Menderes, Celal Bayar ve Süleyman Demirel'e çok yakın bir isim olarak biliniyordu. Fendoğlu, 1977'de yapılan belediye başkanlığı seçimlerinde Adalet Partisi, Milli Selamet Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin desteği ile bağımsız aday olarak Malatya
Belediye Başkanı seçildi. Fendoğlu, 17 Nisan 1978 tarihinde bombalı suikast sonucunda gelini ve 2 torunu ile birlikte hayatını kaybetti.

Bakmadan Geçme